.
SAYIN BÜYÜĞÜMÜZ SABRİ TANDOĞAN EFENDİ HZ İLE KEHF SURESİNİN BAZI AYETLERİ ÜZERİNE BİR SOHBET
-Efendim, Kehf Suresi’ne adını veren Ashab-ı Kehf (Mağara Ashabı), halkını küfre çağıran devrin zalim hükümdarından kaçan ve bir mağaraya sığınan gençlerden oluşuyor. Bir de onlara yolda katılan çobanın köpeği var. Yani gençlerden oluşan bir gurup ve bir de köpek. Bunlar yıllarca mağarada ilâhi bir hikmete binâen uyutuluyorlar. Üç yüz küsur yıl sonra (kesin süre özellikle belirtilmiyor) uyandırılıyorlar ve sadece mağarada çok az bir gün kaldıklarını zannediyorlar. Mağaranın kuzeybatıya baktığı anlaşılıyormuş Ayette geçen güneşin mağaraya vuruş yönü ifadesinden ki bu özelliği daha sonra Afşin’de olduğu tespit edilen mağaranın özellikleriyle de doğrulanmış. Bu şekilde ağzı kuzey-batı istikametinde olan dünyada tek mağara imiş (Kaynak: Ahmet Eyicil, Afşin Ashab-ı Kehf).
Efendim, sormak istediğim bu gençlerin, haklarında inen bir Sure ile onore edilmiş olmaları, onlara dahil olan köpeğin de onore edilmesi, bütün bunlarla ilgili neler söylersiniz?
Sabri Tandoğan Efendi Hz: -Yavrum, hükümdara karşı çıkarak onun istediği gibi iman etmemek için gençlerin mevki, makam, servetlerini bırakarak mağaraya sığınması çok önemli ve kolay olmayan bir durum. O gençler bunu başarıyorlar. Bu yolda köpek de onları yalnız bırakmıyor. Adı da Kıtmir köpeklerinin. Burada Cenab-ı Hak demek istiyor ki “Bakın bir köpek bile iyilere tabi olarak kurtuluşa erdi, Ben size Peygamberler gönderdim ama siz hâlâ onlara tâbi olmamakta direniyorsunuz.”
Köpek deyip geçme. Münir Derman Bey anlatmıştı: Bir gün bir veli zat uslanması için getirilen çocuğa nazar edeyim derken çocuğun topu kaçıp peşinden koşması üzerine nazar köpeğine ve annesine isabet ediyor. Sonra o hanım da, o köpek de kendi toplulukları içinde evliya oluyorlar. Köpek artık hiç havlamıyor, kimseyi rahatsız etmiyor.
-Efendim, Ashabı Kehf’in mağarada kaç yıl kaldıklarının gizli olduğu bildiriliyor. Cenab-ı Hak bu süreyi niçin gizleme gereği duymuştur? Bunun önemi nedir?
Sabri Tandoğan Efendi Hz:-Yavrum, bu süreyi doğru bilen kimsenin manevi gözünün açıldığına hükmederiz. Bunun için gizli tutulmuştur.
-Efendim, bu mübarek gençlerin isimlerinin okunmasında çok büyük hayırlar olduğunu okumuştum bir dua kitabında.
Sabri Tandoğan Efendi Hz:-Yavrum, mesela benim annem Abdulkâdir Geylani Hazretlerinin bağlılarındandı. Bazı zikirleri olurdu. Ayrıca annem her gün özel olarak Ashab-ı Kehf’in ruhu için Fatiha okur, bağışlardı.
-Efendim, bu durumda bir gönül bağı mı kurulmuş oluyor arada?
Sabri Tandoğan Efendi Hz: - Herhalde yavrum.
(Sayın Büyüğümüz soruyor...)
Ashab-ı Kehf’in isimlerini say bakayım, nasıldı?
-Yemliha, Mekselina, Mislina, Sazenuş, Tebernuş...
(Sayın Büyüğümüz yardım ediyor....)
- Mernuş, Kefeştetayyuş (çoban olan genç) bir de köpekleri Kıtmir.
- Efendim, Ashab-ı Kehf’in isimleri bir kağıda yazılarak yangına atılacak olursa yangın söner diye bilinirmiş. Bir veli zata sormuşlar: “Biz de böyle yapıyoruz ama yangın sönmüyor.” demişler. O zât da “Onların isimlerini halka şeklinde yazınız, halkanın ortasına da köpekleri Kıtmir’in adını yerleştiriniz” diye tavsiye etmişler, bir yerde okumuştum. Bu mübarek gençlerin isimlerini okumanın başka bazı hassalarını anlatan kitaplar da var efendim. Bir de yanlış hatırlamıyorsam Peygamber Efendimiz “Ashab-ı Kehf’in isimlerini çocuklarınıza ezberletiniz.” Buyurmuşlar. Demek ki çocuklar açısından da bazı hikmetleri olacak. Bunu da araştırmak lazım.
Sabri Tandoğan Efendi Hz:-Evet yavrum, bir bak bakalım.
-Efendim, bu Sure ilgili olarak bir hususu daha soralım. Kehf Suresinin sonlarına doğru 83. Ayetten başlayarak iktidar ve güç sahibi Zülkarneyn AS’dan ve Onun bazı yolculuklarından bahsediliyor. Onun güneşin doğduğu bir tarafta (muhtemel doğu istikameti kastediliyor) bir memlekete yolunun düştüğünden, o memleket halkının şikayetleri ve çaresizliği üzerine Ye’cüc ve Me’cüc adlı bir kavimden kurtarmak için aralarına eritilmiş demir kütleleri ve üstüne bakır dökerek çok güçlü bir set çektiğinden ve artık onların bu seddi aşamayarak zararlarını önlediğinden bahsediliyor. Ancak tayin edilen bir zaman geldiğinde bu seddi aşarak ortalığa dalga dalga yayılacakları bildiriliyor. Bir kitapta okumuştum Ye’cüc ve Me’cüc adlı topluluğun çekik gözlü insanlar -muhtemelen Çinliler- olabileceği anlatılıyordu. Mesela bugün Çin dünya ekonomisinde giderek büyüyen bir çıkış yaptı. Sizce bu ekonomik istila bu yorumu doğruluyor olabilir mi?
Sabri Tandoğan Efendi Hz:-Olabilir yavrum.
ALLAH SABRİ BABAMIZI VE HAKKA GÖÇEN YAKINLARINI EN GÜZEL ŞEKİLDE AĞIRLASIN İNŞALLAH. AMİN.