.
Saygıdeğer Hocam;
Bugün, deniz kenarında yürürken siteye yazan nice dertlileri düşündüm.Dert insanı masivadan uzaklaştırıp, Allaha yakınlaştırıyorsa o nice dünya nimetinden hayırlıdır. Dert ve ızdırap çekmek kötüdür belki ama Allah'tan uzak kalmak her şeyden daha kötüdür."Dert geldi diye şikayet etme, o seni yokluk HAZİNESİNE götüren bir attır". der Mevlana. Öncelikle bilmek lazımdır ki Allah yegane ebedi dosttur. O kullarına asla zulmetmez.Dünya denen ölümle sona erecek kısacık bir rüya için ebedi hayatımızı mahvetmememiz için bizi sarsar, uyandırır sadece.Her ne kadar biz buna dert, bela ,eza desekte, onun hakikati şefkattir. Siz,kötü yola düşmüş bir dostunuzun yakasına sarılıp sarsmaz mısınız? "Kendine gel" diye...Anne baba yüzünü asıp, azarlamaz mı tehlikeye gitmek üzere olan evladını? Hastaya acı ilaçlar verilmez mi tedavi için ?? Allah bizi bizden iyi bilendir ve başımıza gelen her şey bizim tekamülümüz için gereklidir.Elmas olmayı dileyen yüksek basınca razı olmalıdır, yoksa onun kara kömürden ne farkı kalır.
Benimde bir zamanlar dertlerim vardı.Onlar için gözyaşı dökerdim.Şimdi onlara döktüğüm gözyaşlarına ağlıyorum. Aman Ya Rabbi ne boş şeyler için ağlamışım. Tüm dertlerim tek bir dert oldu şimdi.Derdim Allah’ı anlamak, ona kavuşup onda yok olmak.Mevlana der ya “Kim din derdine düşerse, Allah öteki dertlerini alır.”Allah'ta bendeki diğer dertleri aldı, bir derdim bu kaldı. Bu derdin peşinde Çölde susuz kalmışların suyu arayışı gibi düştüm mana yollarına. Bu yolda rehberim, Kur'an, Resulullah ve Resulullahın varisleri olan Allah Dostları.
Allah'a giden yolda iz sürmek isteyenler için saçılmış inci taneleridir,Kuran ayetleri.Allah’ı aşk ile talep edenler bu incilerle yolunu bulur. Ama Kuran hakkında Mutaffifin Suresinde denildiği gibi “Bu eskilerin masallarıdır” diyen nasipsizler incilerden mahrum kalırlar. Kuran Allah’ın kendisini canan gören canlara lütfudur. Onu Okuyan aşığın aşkı artar, alimin ilmi, zahidin zühdü, şakirin şükrü. Onda gamlı gönüllere bir neşe, nice hastalıklara şifa vardır.Kim Allah’la konuşmak dilerse Kur’an okusun derim. Çünkü ben öyle yapıyorum.Bir an ümitsizlik kaplar gibi oluyor içimi, Rabbimi bilmek, Ona kavuşmak ve her dem Ona yakinde olmak nasip olmayacak gibi geliyor.Bu hisler içindeyken hemen açıyorum Kur'anımı, ve Rabbim bana İnşikak Suresinden sesleniyor“Ey insan! Rabbine kavuşuncaya kadar var kuvvetinle çalışıyorsun.Nihayet, O’na kavuşacaksın.” Ümidimi solduğunda rahmetiyle sulayıp yeniden yeşerten Rabbime sonsuz şükürler olsun.
Bir gün vuslat ümidiyle, aşkıyla yürüyorum. Mevlana sesleniyor yine:
"Her ne istiyorsan kendinde ara!
Senin canının içinde bir can var, o canı ara!
Senin dağının içinde bir hazine var, o hazineyi ara!
Eğer yürüyen dervişi arıyorsan;
ONU SENDEN DIŞARIDA DEĞİL,
KENDİ NEFSİNDE ARA!"
Öğüdün canım başım üstüne ey Aşıklar Sultanı Mevlana diyorum ve Allah'a vuslatı düşünürken aşağıdaki mısralar düşüyor gönlüme.Gönlüme düşenleride siz Sabri Hocam ve değerli Gönül dostu kardeşlerimle paylaşmak istedim.Size ve tüm gönül dostu kardeşlerime en içten sevgi saygı ve selamlarımı sunarım
CANANIMA....
Her yerde senin vechin var iken
Göremeyen bu gözler ama olsa gerek.
Cümle alem seni tesbih ederken
İşitmeyen bu kulaklar sağır olsa gerek.
Adın anıldığında titremeyen
Aşkın ile yanmayan bu kalp taş olsa gerek.
Sen şah damarımdan daha yakin iken
Seni kendinden uzak sanan bu kul gafil olsa gerek.
Var olan Haktır, gayrısı yoktur der özüm
Gafletten uyanmaz hala ikilik görür gözüm
Dilim konuşur vahdetten
Akıl hala kopmaz kesretten
Ey canlar canı; kaldır var sandığım varlığımı aradan
Her dem seni seyreyleyeyim güzeller güzeli YARADAN.
Ben, ben olmaktan usandım
Canım sende yok olmak diler ey CANAN....
Mukarreb
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın “Mukarreb” Hanım,
Kıymetli yavrum, güzel, çok güzel, inanılmayacak kadar güzel mailin beni çok duygulandırdı. Okurken heyecandan titredim. Allah senden razı olsun. O satırları yazan ellerin iki cihanda nurla dolsun.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.