.
Sayın Hocam ,
Öğrenmenin yaşı yok.
Tarihe geçmiş bazı insanların bir çok şeyi ileri yaşta başardıklarını görüyoruz.
Hz.Ömer 40 yaşında Müslüman olmuş, daha sonra devlet başkanlığı yapmış, dünyaya adaleti ile ün salmış .
Voltaire: Epitrea Uranie” yi 84 yaşında yazmış.
Goethe: Faust’u 82 yaşında bitirmiş.
Kant: “Antropoloji ve ahlakın metafiziği” ni 74 yaşında yazmış.
Galileo: “ Yeni İlimler Hakkında Diyalog” u ömrünün sonunda yazmış.
Ressam Tizian: 98 yaşında “ Lepant Muharebesi” isimli meşhur tabloyu yapmış.
Büyük Ressam Tintoretto: 74 yaşında “ Cennet” adlı en meşhur eseri tamamlamış.
Amerika’nın üçüncü başkanı Jefferson: 70 yaşında Virginia Üniversitesi’ ni kurmuş ve astronomi ile uğraşmaya koyulmuş.
Cato: 80 yaşında iken Yunanca öğrenmeye başlamış.
Cervantes: Donkişot' u 60 yaşında iken yazmış.
Jean Jacques Rousse: 40 yaşından sonra yazmaya başlamış.
Dolayısıyla yaşamın her anı, insanın öğrenmesi ve üretken olması için uygun. Beyin olarak genç kalmak için insan her yaşta beynini çalıştırmalıdır.Bu şahsiyetler hem beyin olarak genç kalmasını bilmişler,hem de insanlığa hizmet etmişlerdir.
Sokrates, Atina kanunlarına göre yargılanıp ölüme mahkum edildiğinde,kendisini son kez görmeye gelen öğrencilerinden birisinin elindeki saz, Sokrates’in ilgisini çeker.Bu sazın nasıl çalınacağını sorduğunda öğrencisi hayretle;
"Üstadım nasıl olur? Az sonra zehir içeceksiniz,daha çalmaya vakit bulmadan öleceksiniz, bir zevk bile duyamayacaksınız"der.
Sokrates verdiği cevapla öğrencisine son bir ders daha verir:
"Evladım, asıl zevk çalmakta değil, çalmayı öğrenmektedir...
En önemlisi de bu galiba,öğrenmekten her anımızda zevk ve mutluluk duymak.
Siz de bu konuda örnek insanlardan birisiniz.Sizlerin bu konudaki görüşlerinizi ve deneyimlerinizi öğrenmekten mutluluk duyacağız efendim.
Sevgi ve saygılarımla. Allah’a emanet olun.
İsmail
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın İsmail Bey,
Kıymetli yavrum, hayat bir okul, biz de o okulun ebedi öğrencileriyiz. Öğrenmenin yaşı doğumla başlar, son nefesimizi verinceye kadar devam eder. Bize düşen görev her an daha iyiye, daha güzele ulşabilmek için gece, gündüz kendimizi yetiştirmeye devam etmektir. Akla gelen her konuda bu yarış son nefese kadar devam etmelidir. Ben, kendimi çevrenin en cahil, en bilgisiz insanı kabul ediyor, kendimi yetiştirebilmek için gece gündüz demeden ölesiye çaba harcıyorum. Bizim ilkokul kıraat kitabında bir şiir vardı:
“Yüksel ki yerin bu yer değildir
Dünyaya gelmek hüner değildir.”
Bunu ömür boyu unutmadım. Yaşamımın her dakikasında gerçekleştirmeye çalıştım. Olay bundan ibaret kıymetli yavrum.
Selam, sevgi ve saygı ile
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun