Sayın Çiğdem Seçkin Gürel,
23.2.2007 tarihli mailinizi aldım.
Okudum. Tekrar okudum, tekrar okudum. Gerçekten hayat öyle inceliklerle dolu ki bazan minicik dediğimiz bir hadise, bazan bir kelime, bazan bir bakış hassas bir insanın bütün dünyasını değiştirmeye yetiyor. Aman Yarabbi. Sizin mail de öyle. Elin, hayat piyanosunun tuşları üzerinde bir melek kanadı gibi dolaşıyor, bazan insanı düşündürüyor, bazan ürpertiyor. Belki de bütün tarih o minicik dediğimiz olayların başlangıcıyla oluşuyor. Atılan minicik bir adımı bininci, milyonuncu adımlar izliyor. Ve ortaya muhteşem bir olay çıkıyor. İlk bakışta insana tuhaf gibi geliyor. Ama birgün omuza konan bir elin o insana nasıl bir hayat verdiğini bir bilebilsek. Onun için Yunus Emre
“Bir kez gönül kırdın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin, yüzün yumaz değil”
diyor.
Kıymetli yavrum, değil yılların, ayların, saniyelerin, saliselerin bile farkına varabilsek, an kavramına sahip olabilsek. Herhalde herşey çok farklı olacak.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Ve bir an yaşıyorum, bütün bir ömre bedel Yazan Çiğdem Seçkin Gürel
Cvp: Ve bir an yaşıyorum, bütün bir ömre bedel Yazan Sabri Tandoğan