.
Efendim,
Yillar, yillar onceydi. Ilkokul ikinci siniftaydim. Bir Ramazan Bayrami sabahi cok istememe ragmen gozlerimi acamiyor, yutkunamiyor, kolumu bile kipirdatamiyordum. Agir bir anjin geciriyordum. Hasta yatagimin basucunda temiz bayramliklarim…. Ter icinde uyandigimda vakit oglene yakindi. Kipirdandigimi goren annem , babam hemen kosup yanima gelmisti. Ben , bana gulumseyen , elini alnima koyarak “ atesi dusmus” diyen babami gorunce: “Baba bayram namazina mi gidiyorsun?” diye sormustum. Babam gulumseyerek :”Gittim geldim evladim oglen oldu” diye cevapladi. Hickirarak ag;amaya basladim “Ama olmaz, sayilmaz bu , ben uyanamadim, bayramliklarimi giyip seni kapida karsilayamadim, elini opemedim. Boyle bayram olurmu?…”
Evet bayramlar ; sabah namazinda uyanmak, tertemiz giyinmek, evi toplamaya anneye yardim etmek, bayram namazindan donen babayi sevinc icinde kapida karsilamak sonrada sirayla anne babanin ellerini operek bayramlasmak ile baslardi…. Bu torenin ardindan ailece edilen kahvaltinin lezzetine doyulmazdi. Hemen sonra da kapi calmaya baslar, neredeyse oglene kadar mahallenin butun cocuklari sirayla bayramlasmak icin akin ederlerdi. Onlar icin ozel sekerler alinir, harcliklar onceden hazirlanirdi. Hatirlarim, rahmetli Hakki dedem bir kac gun onceden bozuk para hazirlardi. Bursa’nin Uludaga yaslanmis yamacindaki iki katli kucuk evin kapisini calan cocuklar bayram harcliklari icin siraya girerlerdi…. Pencereden baktigimda ailece tertemiz giyinmis bayramlasmaya giden aileleri gorur, onlari seyretmeye bayilirdim. Cocuklar sevinc icinde sekerek yururler, anne babalarinin ellerinden tutar heyecan icinde misafirliklere giderledi… O zamanlardaki hissedilen cosku oyle farkli oyle guzeldi ki! Evin kapisi hep calsin, hep birileri gelsin, bende tatli ve kahve sevisi yapayim , seker tutayim isterdim… Insanlar hep sevgiyle birbirlerine sarilsin, yumusak ve neseli sesle konussunlar, birbirleriyle hos sohbetler yapsinlar isterdim. Buyuklerin yuzu hic asilmasin, hep gulsunler bizim gibi mutlu olsunlar isterdim…
O yuzden yillar sonar da kendi cocuklarim oldugunda yine bayramlarda cocuklar gibi seviniyorum. Dilimizde rahmetli Baris Manco’nun sarkisi, hazirliyoruz kahvaltimizi.
“ Bu gun bayram erken kalkin cocular/ Giyelim en guzel giyisileri / Elimizde taze kir cicekleri / Uzmeyelim annemizi…”
Bayram namazindan sonra Mubarek Ramazan ayini idrak etmis olmanin sevinciyle, kendimizi daha iyi tanimis, nefsimizle mucedeleyi daha bir ogrenmis olmanin coskusuyla , yeni bir bayrama daha hep birlikte kavusmus olmanin heyecaniyla dopdolu birbirimizi kucakliyoruz.
Kahvalti ederken Rabbimin nimetlerine daha bir sukurediyoruz. Sirayla anlatalim bakalim bir ay orucluyken neler hissetmistik. Simdi neler hissediyoruz.? Kendimizde nasil bir gelisme goruyoruz.? Daha bir guclu mu hissediyoruz?. Acliga tahammul edip agzimizi tutmayi, kotu olaylara , incinmelere tahammul edip dilimizi tutmayi ogrendik. Daha bir olgunlastik . Birbirimizi tebrik ediyoruz. Allahimiza dua ediyoruz hep birlikte bize yine boyle bir Ramazani dolu dolu yasamayi nasip etsin diye…
Cosku icinde edilen kahvaltiyi sukur ile bitirip bu coskumuzu butun insanlar ile paylasmak icin sabirsizlaniyoruz. Biz nasil mutluysak butun dunya mutlu olsun istiyoruz.
Oylesine sevincle kucaklamaliyiz ki insanlari oruc tutmayanlar da bir dahaki Ramazana oruclu olmayi istemeliler….
Evet , bayramlarda hep cocuk olmak istiyorum....
Imkansiz mi ? Zor ama imkansiz degil. Deneyelim. Onlar gibi ard niyetsiz, bagislayici olamaya calisiyorum. Sevgiyle kucaklamak istiyorum ayrimsiz herkesi. Nefsime karsi mucedelede bir adim daha attim. Artik daha da gucluyum. Rabbime sukediyorum bana bunlari nasip ettigi icin. Dua edip yardim diliyorum bildiklerimi , hissettiklerimi diger insanlarla paylasabilmek icin.. Dunyanin pek cok yerinda aci ceken insanlarin, hayat mucadelesi veren muslumanlarin kaderini degistiremem tek basima biliyorum. Ama bir kibrit cakiyorum karanlikta … Ates bocekleri misali kendimizi aydinlatarak baslayalim isik sacmaga diyorum.. ..
Bu , Butun Insanligin Bayrami Olsun Istiyorum
Bayraminiz kutlu olsun.
En icten sevgilerle..
Ozden CICEK
Creative Wood Painting Lady
Dubai
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Özden Çiçek,
Efendim, gönderdiğiniz bayram şiirinizi inanılmaz bir neşe, sevinç, çoşkıunluk içinde okuduk. Ona yazı diyemiyoruz, çünkü baştan sona bir şiir. Allah sizden razı olsun, Allah dünyada Özden hanımların sayısını artırsın. Ona bizim ve bütün insanların ne kadar çok ihtiyacı var. Bayramın, bugün birçok insanın sadece bir şekil, bir formalite, bir ritüel olarak baktığı bayram günlerinin hattı zatında tamamen bir muhteşem hayat senfonisi olduğunu ne güzel belitrmişsiniz. Size ne kadar teşekkür etsek azdır. Özden Hanım, aslolan da bu degil mi, bütün günlerimizi aşk içinde, heyecan içinde, sevmek ve sevilmek duyguları içinde “Allah’ım seviyoruz, seviliyoruz, bayramımız bu yüzden, güzelliğimiz bu yüzden” diyenlerle elele tutuşup bir koro oluşturmak ve bütün insanlığa hitaben “Birleşiniz insanlar, kardeş gibi olunuz” diyebilmek...İşte gerçek hayat, gerçek insanlık, gerçek güzellik ve gerçek aşk. İşte o zaman insan ölürken rahatça “Sevginle gireceğim toprağa, sevginle çıkaacağım topraktan” diyecek. Selam, sevgi ve saygıların en içten geleniyle.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Onun ve Hakka Göçen Yakınlarının Aziz Ruhlarına Fatihalarla