.
Kıymetli yavrum,
Dost kimdir, kiminle dost olunur, nasıl dost bulunur, kurulan bir dostluk nasıl sürdürülür? Bu soruları iç dünyasında en ince ayrıntılarıyla sormayan, cevabını aramayan acaba var mıdır? Cevap tektir. Dost Allah’tır. Dost Allah yolunda yürüyen insanlardır. Dost Peygamberdir, Allah ve Peygamber yolunda yürüyen hakiki, samimi Allah dostlarıdır. Bunların dışında dost arayanlar ister istemez yanılacaklar, şaşırıp hata edecekler, hayal kırıklığına uğrayacaklardır. Onun için de bedbin ve karamsar insanlar ister istemez artacak, çoğalacaktır. Maddeyi mânâya üstün kılanlar, onunla gurura kapılanlar ister istemez gerçeğin acı yüzü ile karşılaşacaklar, perişan olacaklardır. Benim çocukluğumda yollarda insanlar birbirlerini gördükçe Allah aşkıyla birbirlerini saygıyla, sevgiyle, edeple selâmlarlardı. Şimdi pek çok yerde aynı apartmanda oturanlar, kapıda birbirlerini selâmlamadan, hâl hatır sormadan, bir Nemrut, bir Firavun melâneti içinde girip çıkıyorlar. Zavallılar, emanetçisi oldukları birkaç mal-mülkün, birkaç kuruşun şımarıklığı içinde nasıl kendilerinden geçmişler. Ama ne oluyor; bu Firavun taslaklarının hiçbirisi mutlu olamıyor, huzurlu olamıyorlar. Aptalca, salakça, budalaca nesnelere sarılarak kendilerini avutmaya çalışıyorlar. Sonuç ne oluyor “zift dolu gözlerde karanlık kat kat.” Bilseler ki huzur, mutluluk, güzellik yalnız Allah’ın huzuruna varmakla, Allah’la beraber olmakla mümkündür. Allah’ın huzurunda olmayan nasıl huzur buIabilir? Allah yolunun dışında huzuru aramak susayan bir insanın tuz yalamasından başka nedir? Ne yazık ki bugün büyük kitleler bu büyük gerçeği göremiyor, sezemiyor bilemiyorlar. Fâni tesellilerle kendilerini avutmaya çalışıyorlar. Başarılı oluyorlar mı? Ne mümkün; gerçekler ortada. Oysa elinde hiçbir şeyi olmasa bile içi imanla, aşkla, heyecanla dolu bir insan ne güzeldir. Dünyanın en zengin insanları, içleri imanla dolu olan insanlardır. Kur’an-ı Kerim’de “Ne yana bakarsan bak Allah’ın vechi oradadır” buyruluyor. O ilâhi güzellikler ancak iman mucizesiyle görülebilir. Gören gözü, işiten kulağı, hisseden kalbi olan inançlı insanlar için yeryüzündeki her zerre onları Hak’ka götüren bir mucize olabilir. Onlar içleri temiz, düşünceleri temiz, duyguları temiz pırıl pırıl insanlardır. Hayat onlarla güzel, yaşamak onlarla anlamlıdır. Onlar insanlığın yüz akı, ne güzel varlıklardır. Onlarla beraber geçirilen zaman insan hayatının inci dakikaları olur. Çünkü içlerindeki ilâhi güzellik kendileriyle beraber olan kimselere de yansımıştır. Allah dostlarıyla beraber olanlar kendilerini güçlü ve emniyette hissederler. Sanki bir mânevi zırh onları bütün kötülüklere karşı koruyor gibidir.
Selam, saygı ve sevgi ile.
Sabri Tandoğan (Sabri Baba)
Aziz Ruhları Şad Olsun
Fatihalarla, Özlemle Anıyoruz...