.
Cok kıymetli büyüğüm, az önce Meltem tv'deki sohbetinizi dinleyerek gene bilgilendik, içimiz huzurla doldu, gülen yüzünüze bakıp sizi ne kadar çok sevdiğimizi bir kez daha yüreğimizde hissettik. Efendim, Rana annemizle evliliğinizdeki evinizin kapısı önünde yaptığınız "Bizim evimizde, ne senin ne benim dediğim olacak, Allah'ın ve Peygamber'in dediği olacak." anlaşmasını dinlerken Kayhan'la birbirimizin yüzüne baktık, ben ona "Bizim evliliğimizde bir senin bir benim dediğim oldu." derken, siz yerine göre erkeğin yerine göre hanımın sözü uygulanır, buyurdunuz. Efendim, bugün tüm ailelerin öğrenmesi gereken bir kavramı daha sayenizde öğrendik. Hergün tv kanallarına çıkıp, evlilik sanatı hakkında bilir bilmez konuşmalar yapan sözümona evlilik danışmanı, ya da psikiyatrislerin, siz değerli büyüğümün Hukuk Fakültesi'de okurken boşanma konusu geçen sayfadaki nedenler arasında, şiddetli geçimsizliğin karşısına şiddetli sevgisizlik yazmanız, ne kadar anlamlı. Sevginin gücünün, her türlü güçlüğü yenebileceğini, hoşgörü gösterebileceğimizi o güçle ve sevginin de bir emek işi olduğunu bir kez daha düşündürdü. Size sonsuz teşekkürler ediyoruz. Değerli büyüğüm, sevgili Çiğdem kardeşimizin sizin ve rahmetli Azize annenin sohbetlerini bizlere iletmesine de şükran borçluyuz. "Her şey bir ilk adımla başlar" yazınızda, adımın önüne koymuş olduğunuz değerli kelimesine İnşaALLAH, layığımdır. Efendim, Azize anne neden birgün Tv'de Sohbet yapma imkanı bulamadı? Değerini bilemediler, ya da O değerli hanımefendiyi tanımıyorlar mıydı? Affınıza sığınarak yazıyorum, gazetede Azize annenin vefat ilanını görünce, evlatları arasında Nuran Devres adı dikkatimi çekti. Nuran Devres hanımefendi Türkiye'nin ilk kadın spikerlerinden ve ünlü tv dizilerinin senaristlerinden. Demek ki, kızı bile hepimizin Azize Anneyi tanımamıza vesile olmamışlar. Sebeplerini değerli hanımefendi bilirler. Siz sevgili hocama gelince, TRT 'de yaptığınız sohbetlerinizle tanıdık, sonra devamı gelmedi. Simdi çok şükür, Meltem ve Mesaj TV'lerinde sizi dinleme fırsatı bulabiliyoruz. Gönül ister ki, tüm kanallarda halkımız istifade edebilsinler engin bilgilerinizden. Ama, falancanın adamı olmayınca olmuyor hocam! Bu konuda çok üzgünüm. Ama, siz değerli büyüğümü her geçen gün artan bir sevgiyle gönül dostları izliyorlar, siteyi takip ediyorlar. Satırlarıma son verirken, ellerinizden hürmetle öpüyorum, efendim.
Ayla Belen.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Ayla Belen,
16.11.2008 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, ilgine çok teşekkür ederim. Bugün ne yazık ki ülkemizde kainatta eşi emsali görülmeyen bir kadirbilmezlik, bir takdirsizlik egemen. Beni yakinen tanımaya lüzum yok, Meltem’den veya Mesaj’dan beni bir kere bile dinleyen bir insan görür ki bu konuşan adam Türkiye’nin en kültürlü insanı ve Türkiye’nin en güzel konuşan insanı. Ne yazık ki ne TRT'den ne de başka bir kanaldan en ufak bir tık çıkmıyor. Bu durumu nakış iğnesinin ucunun milyonda biri kadar iz’anı, irfanı, idraki olanların takdirine bırakıyorum. Benim şurada ne kadar ömrüm kalmış. Ama acaba bir daha bir Sabri Tandoğan gelecek mi? Allah’a kasem ederim ki gelmeyecek. Çünkü onu yetiştiren bir daha eşi emsali olmayacak bir Sabiha Anne vardı, bir babaanne vardı. Onu okutan bir Nükhet öğretmen vardı. Bir Münire öğretmen vardı. Bir matematik öğretmeni İclal Hanım vardı. Bir İngilizce öğretmeni Agop Dilaçar vardı. Bir profesör Yaşar Karayalçın vardı. Artık onlar bir daha dünyaya gelmeyecek ki yeni bir Sabri Tandoğan zuhur etsin. Ben bu durum karşısında sadece başımı önüme eğiyor ve sükut ediyorum. Yarın Allah’ın huzuruna çıktığımız zaman ellerindeki imkanları değerlendirmeyenler utansınlar. Benim diyecek başka sözüm yok. Şunu iyi bilelim ki korkunç bir egoizmle bana ne diyenler yarın ilahi mahkemede hesap gününde söyleyeceklerini şimdiden hazırlasınlar. Hayat böyle yavrum. Kimsenin yaptığı veya yapmadığı yanına kar kalmayacak. Herkes ektiğini biçecek.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun