.
Rahmet, felah ve selâmet üzerimize ve güzel ülkemizin üzerine olsun...
Hanım ALLAH dostlarından : Nişâburlu Fatıma...
Ahmed bin Hadraveyh'in zevcesi aşk ,marifet ve irfan sahibi büyük velilerdendir.
Zûnnun-u Mısrinin hocası ve Onun anlatımıyla gördüğü Allah dostları içinde en takdire şayanı, en yücesi bir veli'dir. Horosanlı hanım velilerden olup kendisini ,üstadımdır diye taltif etmiştir.
Beyazid-i Bistami ve Cüneyd-i Bağdadi Onun üst düzey hikmetli sözlerine yüksek manevi hallerle hallenmesine büyük hayranlık duyarlar. Marifetine ve algısına saygı duyup övgüyle bahsederler.
Zûnnun kendisinden nasihat isteyince Ona şöyle nasihatta bulunur :
"Sadakata yapış, doğru ol ,davranışlarını düzeltmek için nefsinle savaş ! "
Beyâzid-i Bistami ise :
" Kadın kıyafeti içinde " ER " görmek isteyen Fatıma'ya baksın... Ömrümde kemâl mertebesine ulaşmış yalnızca bir erkek ve bir kadın gördüm. Kadın nişaburlu Fatıma idi ; Ona hangi makamdam bahsettiysem aşina olduğunu gördüm yani hiç bir menzilden söz açmadım ki, o menzile O daha evvel varıp apaçık şekilde görmemiş olsun. İşaretle anlatmaya çalıştığımı açıktan anlayarak cevaplandırıyordu."
60 yıl boyunca ,gecelerini hiç uyumadan aşk ve vecd içinde zikirle doldurur ve :
" Gafil olan uyur ve kalkmaz, bir saat bile olsa Allah'ın zikri ile meşgul olmaz " diye yanar yakınır...
Hikmetli nasihatlerinden bir demet :
" Allah'ı müşahade ile amel etmeyen kimse her meydanda yürür, her lisan ile konuşur. Müşahade üzere olan kimseyi Hakk Teâlâ dilsiz eder, her daim ihlâs ve Hakk'tan haya üzere olur ve gözlerinden yaşlar süzülür. "
Hakk Teâla' yı müşahede mertebesine ereyim diye amel eden kimse ariftir. Allah (C:C) beni müşahede ve murakabe ediyor diye amel eden ise ihlâs sahibidir. "
" Allah bir kimseye rahmeti ile bakmazsa O kişi şehirde gayesiz bir şekilde dolaşır. Her gördüğü kişiyle çene çalar. ( gevezelik ederek vaktini ziyan eder ) Allah o kimseye rahmeti ile baktığında Onun sadece gerçekler ( Hakk ve hakikat ) hakkında konuşmasına izin verir ve onu kendisine karşı haşyet içinde ihlas sahibi bir kimse kılar. "
" Yüce Allah'ı zikrettiğin zaman, O'nun seni gördüğünü düşün ve zikre devam et."
" Kim yalnızca Yüce Allah'ı düşünerek amel ve ibadet ederse O kimse ihlâs sahibidir. "
" Sıdk ve takva sahipleri bu zaman da bir derya içindedirler. O deryanın dalgaları onlara çarpmaktadır. o derya içinde boğuluyormuşçasına yüce Allah'a dua ile feryad ederler. Kadir-i mutlak olan Allah'tan saadet ve felâh talep ederler. "
Fatıma bir gün Zûnun-u Mısri'ye bir hediye gönderdi" kadınlardan hediye kabul etmekte zillet ve kusur vardır " diyerek hediyesini reddeden Mısri'ye
Şöyle mukabele etti :
" - Gerçek erenler verenle alan arasında fark görmezler. Şöyle ki veren Allah'a verir, alanda Allah'tan alır . "
Onun Allah' în her halini gördüğünü her haline şahit olduğunun bilinciyle her daim huzurda olma şuurunu , halini yansıttığı anlaşılıyor. O Allah'ın sevgisinde muhabetullahta fani varlığından benliğinden sıyrılmış erimiş ve Allah'tan başka bir şey hayatında yer almamıştır.
Hakla Hakk olmuş erenler kervanının, sonsuzluk yolcuları arasına marifet ,irfan ve aşkıyla süzülmüştür.
Rabbim bizlere de onların nurlu hayatlarından bir feyiz bir ilham alarak daha iyi bir kul olmayı müyesser eylesin. Bu güzelliklerle ihlas, marifet, edeb, muhabbetullah , haşyet gibi üstün hasletlerle , bizleri de müşerref , mücehhez ve Müzeyyen eylesin..
" Mal ve beden kar gibi erir gider. Fakat onlar Allah yolunda harcanırsa , Allah onlara alıcı olur. " ( Hz. Mevlânâ K.S )
Miskin Yunus biçareyim
Baştan ayağa yâreyim
Dost ilinden avareyim
Gel gör beni Aşk neyledi.
Hakkı gerçek sevenlere ,
Cümle alem kardeş gelir.
" Ben işimi Allah'a havale ediyorum . Şüphesiz ki Allah kullarını ( beni) görür ve gözetir. " ( Mümin/ 44)
Vesselammmmm
Müzeyyen Cihangiroğlu
( yazımı aydınlatan değerli hanım efendinin de Rabbim Kalbini ve kabrini ışıkla nurla doldursun iman-ı kamille dünyadan göçmek nasip eylesin )