Merhaba efendim,

Cumartesi günü yapılan konferans her zamanki gibi yine muhteşemdi. Size nasıl teşekkür edeceğimizi bilemiyorum. Katılamayanlar çok şey kaybettiler. Hani hep söylenir "önemli olan bilmek değil uygulamaktır" diye. Sizin yapmış olduğunuz tüm konuşmalarda, verdiğiniz tüm örneklerde, tamamen uygulamaya yönelik, somut olarak ifade edilen hayati bilgiler yer alıyor. Bu da sizi, diğer tüm yönleriniz gibi herkesten farklı kılıyor. Rabbimizin güzel isimlerini, bir kitap alıp okuyabiliriz. Ancak bunun bizin hayatımıza tezahürleri nelerdir, incelikleri nelerdir bunu yorumlayıp netice çıkarmak müşkül iş. Siz o gün "Cemal" ve "Celal" sıfatlarının bizim hayatımıza nasıl yansıdığını, bizim hayat karşısında takınmamız gereken tavrın ne olduğunu o kadar açık, arı, duru bir dille anlattınız ki, bu izahatı hayatım boyunca unutamam. Allah sözleriniz uygulamayı da nasip eder inşallah. Dikkatimi çeken bir diğer husus da dinleyici topluluğunun çok nezih olması idi. Salonun tıklım tıklım dolu olmasına rağmen, dikkat dağıtıcı en ufak bir aksaklık dahi olmadan konferansın tamamlanması da beni ayrıca etkiledi. Bütün bunların birer etki tepki olduğunu düşünüyorum. Siz, son derece hayati, asgari müşterekte toplanmış ve yalnızca müslümanları değil, kainattaki bütün insanları ilgilendiren bilgileri verirken, başka türlü davranmaya imkan ve ihtimal yoktu zaten. Eğer sizi tanımamış olsa idim şimdiki ben olmayacak idim. Konferansa katılan o güzel insanların da geldikleri halleri ile o salondan çıktıkları hallerinin aynı olmadığını düşünüyorum. Hürmetle ellerinizden öpüyorum.

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :