.

Sevgili Babacığım,

Annemi nöroloji bölümünden fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümüne yatırdılar. Burası çok güzel,ağır koku yok,tertemiz, hemşireleri, hastabakıcıları güleryüzlü ve yardımcılar. Bana öyle geliyor ki buranın sorumlu doktoru çok asil ve kibar bir kimse.

Bakıcı hanımla iyi geçiniyorum, kendisinden helallikte istedim kalbini kırdı isem. Yine de ona hiç ısınamadım.Fakat dediğim gibi saygımı bozmuyorum. Emes hastası kızın kardeşide birdenbire beni anladığını, bu nedenle acımı paylaştığını söyledi.

Yan odada onbir yaşında tekerlekli sandalyeye bağlı bir çocuk yaşlı babaannesiyle kalıyor. Köyde yaşıyorlarmış.Dört tane küçük kardeşi olduğu için annesi gelememiş,babasıda gidip geliyormuş hastaneye. Babaannesi ona öyle güzel bakıyor ki,çamaşırlarını yıkıyor, yemeğini yediriyor, beraber sohbet edip gülüyorlar.

Biz dün o servise indik, ben hemen yanlarına gidip tanıştım. Bugün babaannesi söyledi, çocuk benim gelmemi dört gözle beklemiş, babaannesine "Köyde annem, inşallah yanına bir abla gelirde canın sıkılmaz demişti, bak söylediği çıktı" demiş.

Bugün ona hastanenin bir katını gezdirdim. Hastane çok büyük olduğu için, her gün bir katını gezdirme sözü verdim. Çok sevindi. Babaannesi köylü ama,sizin söylediğiniz gibi en asil, en medeni özelliklere sahip. Yüzü çok nurlu, ben yanına gider gitmez cennete girmiş gibi huzur duyuyorum yanında. Öyle derin ve incelikli konuşuyor ki demir leblebiyi yutan insanlara has bir ağırlığı var bu okuma yazması dahi olmayan babaannenin.

Çocuğun ismi Ferdi. Ona boya kalemleri,resim defteri,kalem,silgi vs. hediye edebileceğimi söyledim. Çok sevindi. Dört gözle benim gelmemi beklediğini söyledi.

Ayrıca benim telefon numaramı bir kağıda yazıp vermemi,böylece ayrılsak ta beni hep aramak istediğini söyledi. İnanın ben bu duruma ondan daha fazla sevindim.

Çok duyarlı bir çocuk. Dün yerleri temizleyen bir görevliye yerleri temiz silmediğini söyledi kalbini kırmadan ve şaka yapar gibi. Hatta görevliyi bile güldürdü. Bugün de o görevlinin gelip gelmediğini sorup durdu. Nedenini sordum, onun kalbinin kırılmış olabileceğini bu nedenle özür dilemek istediğini söyledi.

Babacığım bunları sizinle paylaşmak istedim.Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim. Sizi çok seviyorum, ellerinizden öpüyorum.

--------------------------------------------------------------------------------

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Sayın Esra Hanım,

Kıymetli yavrum, mailiniz ürpererek okudum. Çok dikkatli okunursa öyle ince noktalar, öyle üzerinde uzun süre düşünülecek hikmetler, ibretler var ki Yarabbi, bu hayat ne kadar enteresan... Bizdeki artıya veya eksiye doğru giden minicik bir nüans derhal dışımızda etkisini gösteriyor. Onun için ne yapıp etmeli, yeryüzündeki tek istisna olmadan bütün insanlarla, hayvanlarla, bitkilerle, eşya ve cemadatla dost olmalı, sevgili olmalı. Yunus Emre kainattaki bütün zerreleri göstererek

“Her biriyle bile ol”

der. Bunu yapabildiğimiz zaman bütün kainat bir cennet bahçesi olacaktır. İşte o zaman bugün birbirine hasım olan, dargın olan, kırgın olan insanlar Beethoven’in 9. senfonisinde söylenildiği gibi

“Birleşiniz insanlar, kardeş gibi olunuz. “ diyecekler. Birbirlerinihasretle kucaklayacaklardır. “Seviyoruz, seviliyoruz, güzelliğimiz bu yüzden” diyeceklerdir. Hayat güzel, çok güzel, inanılmayacak kadar güzel. Biz, kalbimizi ve kafamızı arıtıp temizlediğimiz zaman bütün bu güzellikler olanca ihtişamıyle iç alemimize yansıyacaktır. O halde ne bekliyoruz. Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan Efendi Hz. (Sabri Baba)
Aziz Ruhları Şad Olsun, Peygamber Efendimiz SAV'e Komşu Olsun