Konu : Çocuğa hal diliyle örnek olmak ne güzeldir...
Gönderen :
Sabri Babadan
Tarih :
9/1/2016 9:20:55 AM
.
ÇOCUĞA DİL İLE DEĞİL HAL İLE ÖRNEK OLMALI, ANLATMALI
"Resulullah Efendimiz bir Hadis-i Şerifinde; “Her çocuk İslâm fıtratı üzere doğar, onu iyi ve kötü yapan çevresidir. O çevreye hâkim olan düşünceler, yaşayış şekilleridir.” Buyuruyor. Bugün tertemiz, melek gibi çocukların doğduğu öyle aile çevreleri var ki, orada tek düşünce, madde ve onun nüanslarıdır. Para, döviz, araba, yat, kat ve siyaset dedikoduları. O ailede Kur’an’dan, hadisten, evliyâdan, İslâm büyüklerinden, güzel sanatlardan, ilimden, düşünceden, tabiat güzelliklerinden hiç bahsedilmez. Dolayısıyla o tür evlerde, yoğun bir eksi elektrik vardır. Eksi elektriğin egemen olduğu mekânlarda, insan duyamaz, düşünemez, hissedemez, idrâk edemez. Sadece sıkıntı içinde, stres içinde çırpınır durur. O nur topu gibi doğan çocuk, böyle bir çevrede içindeki güzelliği, asaleti, temizliği nereye kadar koruyabilir, mümkün mü? Gazeteler bir âlem, televizyonlar bir başka âlem. Onlarda neler olup bittiğini, siz benden iyi bilirsiniz. Bir aile fakir olabilir, çeşitli hayat zorlukları, yoksulluklar içinde yaşayabilir, ama o ailede sevgi varsa, saygı varsa, edep, incelik, zarâfet varsa, o ailenin fertleri birbirlerine karşı şefkât ve merhamet hisleriyle doluysa, yarının pırlanta insanları yetişebilir. Bir bakarsınız, o aileden pırlanta genç kızlar, asil delikanlılar cemiyete kucak kucak nur götürebilirler. Aile içindeki hava o kadar önemlidir ki.
Çocukluğumu düşünüyorum. İki mübârek insanın üzerimdeki etkileri, bir ömür boyu hiç eksilmedi. Bu güzeller güzeli insanlardan biri babaannem, diğeri annemdi. O iki insanın şahsında Allah’ı sevdim, Peygamber’i sevdim, İslâm’ı sevdim. Düşünüyorum, bazı ailelerde çok çirkin, çok kaba bir şekilde her gün din, ahlâk nutukları atılır, söve saya örnekler gösterilir, ne hikmetse, dinsiz imansız insanların çoğu, bu tür ailelerden yetişir. Çocukluğumun geçtiği evde din, iman, üzerinde çirkin şekilde tartışmalar yapılan birer durum değil, sadece yaşanan, “hâl” hâline getirilen olgulardı."
Sabri Tandoğan Efendi Hz. Allah Ondan Razı Olsun.
|