Yaşama san’atında usta olan insanlara bakın, vücutlarının bütün zerreleri sevgiyle dolmuştur. Sımsıcak, yalansız, riyasız, menfaatsiz, ana sütü gibi duru ve temiz duygularla uzattıkları sevgi dolu elleri, karşı tarafça anlaşılmadan hoyratça itilse, reddedilse bile, onlar yine “Allah’ım, sen bu insanı affet, onu iki cihanda aziz et, içini sevgiyle doldur” diyecek kadar insan sevgisiyle doludurlar. Yaşama san’atı, ânını yaşamak, kafasını vehimlerden, kuruntulardan, vesveselerden kurtararak, varoluşun çılgın güzelliğini duymak ve duyurmak demektir. Yaşamın her ânını birer inci dakikası haline getirebilmek, yaşama sevincini yüreğinin ta derinlerinde hissederek, “Ey zaman, geçme, dur ... Öyle güzelsin ki ...” diyebilmektir. Hayatı öyle dikkatli, uyanık, sevgi dolu olarak, saygı dolu olarak yaşayalım ki sonunda “sevginle gireceğim toprağa, sevginle çıkacağım topraktan” diyebilelim.
Fazıl Hüsnü Dağlarca bir şiirinde, “Ve bir an yaşıyorum, bütün bir ömre bedel” diyor.
İşte, yaşama san’atı, bütün bir ömrü, o yoğunlukta, o güzellikte, o şiiriyette yaşayabilmek demektir.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Yaşama Sanatının En Büyük Ustalarından Aziz Büyüğümüz Sabri Baba Hz'ni En Kalbi Saygı ve Sevgilerimİzle Yad Ediyoruz, Allah Ondan Razı Olsun.
Hocam hayırlı aksamlar su anda yazacaklarımı size nasıl anlatsam bilmiyorum ama size fikir danısınca içim rahatlıyo yazacaklarımı yadırgamadan okumanızı ve uzun uzun açıklamanızı size zahmat istiyorum simdi hocam ben üniversite öğrencisiyim ve sizin de bildğiniz üzere burada kız erkek ilişkileri oluyor yasımız itibariyle ancak hocam bugüne kadar benim hiç olmadı ve ben bu durumdan hiç rahatsız olmuyodum ancak bu sene benim son sınıf üniversite öğrencisi olmam ve cevremdekilerinde saka yollu takılmaları beni bu konuda duygusal yaptı hocam bana diyolar ki sen evde kaldın bu saatten sonra sen görücü usülü mü istiyosun bu konularda sen tecrübesizsin gibi laflar beni hayat konusunda çok korkutuyo hocam ümitsizlik değil ama ne bilim gerçekten bahtım mı kapalı acaba diyorum bazen bu söylenenler saka yollu bile olsa beni incitiyo hocam ve çevremdekilerde örneğin en yakın arkadasımın erkek arkadası var ona sürpriz yapacak mesela hani diyorum ben bulsam bile ask evliliği olur mu ben ömür boyu askı mutluluğu yasamak istiyorum hocam ama bana diyolar yok sen evde kaldın bak o nasıl bulmuş bunlar beni mutsuzluga itiyo hocam habire kendimi kıyaslıyorum erkek arkadası veya nişanlısı olanlarla hocam ve sanki hayattan onlar daha fazla zevk alıyorlar gibi gözüküyo hani onların dediğine göre bu onlara güven veriyomus birinin seni önemsediğini bilmek ve saka yollu da olsa bunun havasını atıyolar bazen hocam oh benim sevgilim var gibisinden içlerinde kötü niyet olmadığını biliyorum belki bende alınganlık yapıyorum bende birinin hayırllı bi şekilde beni çok sevmesini istiyorumdur hocam sakın beni erkek budalası zannetmeyin bu söylenenlerden sonra kendimi iyice ezik hissediyorum hiçbişeyden tam mutluluk duymuyorum bişeler eksik gibi geliyo sanki ALLAH affetsin, sevgilisi olanlar daha mutlu daha güvencede gibi geliyo biliyorum bunlar saçma ama bugünlerde bu konular çok gündemde arkadaslarımdan bazıları nişanlanıyo bazıları sevgilileriyle mutlu onlardan bahsediyolar ne yapayım hocam nasıl düşüneyim nasıl davranayım ki geçsin bu düşünceler?
Hayırlı aksamlar.
________________________________________
Sayın Sabri Baba Hz’nin cevaben yazdıkları :
Sayın Özgül Hanım,
Kıymetli yavrum, bir kere şunu söyleyeyim, arkadaşlarının hepsi yanılgı içindeler. Hayatta her şeyin bir zamanı var. Evet, her genç insan sevmek ve sevilmek ister. Ama zamanı gelince. Okul bitmeden flört, nişanlılık büyük bir hatadır. Onların hepsi, göreceksin tek istisna olmadan mutsuz olacaklar. Ağlayıp, gözyaşı dökecekler. Hepsi beyinsiz, kafasız, aptal, geri zekalı. Ne demek tahsilini bitirmeden flört etmek, nişanlanmak. En güzelini sen yapıyorsun. Çevrendeki o hava basan kızlara sadece acı. Kendi nezih, temiz, güzel yoluna devam et. Ben, elim ekmek tutuncaya kadar bu pisliklerden uzak kaldım. Sadece kendimi yetiştirmeye çalıştım ve Allah’a dua ettim. “Allah’ım,” dedim, “seveceğim ve sevileceğim bir insanla karşılaştır beni”. Göreve başladım. Orada Rana Hanım’la tanıştım ve çağımızın en güzel birlikteliğini kurdum. Kırk dört yıl bir masal, bir rüya dünyasında yaşadık. Tek düşüncemiz vardı: Birbirimizi sevmek...
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Allah Ondan ve Hakka Göçen Yakın Dostlarından Razı Olsun.
Geri Dön