Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: Kültür, ancak dikkatle oluşur
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 2/28/2007 9:36:55 AM


Sayın Erdem Bey,


27.2.2007 tarihli mailinizi aldım.


Kıymetli yavrum, biz muayyen bir konuda dikkatli olmak istersek bu hiçbirzaman gerçekleşmez. Önemli olan hayatın her anında, herzaman herkese karşı, her yerde dikkatli olabilmektir. Ben, belirli bir konuda dikkatli olmaya çalışanlar için yazık diyorum bu kimseler ne hayatı, ne insanı hiç mi hiç anlamamışlar. Hayat bütün yönleriyle, bütün nüanslarıyla bitr bütün, bir kompozisyon. Olayı böyle görmek lazım. Her vesileyle bizdeki dikkat unsurunu geliştirmek lazım. Bir örnek vereyim. Ben, bütün güzel sanatları, bu arada resmi çok çok severim. Sık sık resim sergilerine gider, tabloları incelerim. Resim dünyasının yetiştirdiği modern, klasik bütün büyük ressamların eserleri hafızamdadır. Değil resim yapmak, resme bakmayı öğrenmenin bile çok ince, çok hassas, çok dikkat isteyen bir husus olduğunu görüyorum. Ama ne yapıyor bazı kimseler, sohbet ederek, çiklet çiğneyerek, saygısız bir şekilde hatta bana göre edep dışı bir şekilde sergiye geliyorlar. Konuşa konuşa, espriler yapa yapa resimlere bakıyorlar. Onlar bu tabloyu seyrediyor, yoksa tablo mu onların o zavallı hallerini seyrediyor, belli değil.  Bir kere sergiye gitmenin hazırlığı daha karar verilen anda başlar. Sergiye giderken kendimizi ruhen güzelliğ algılayacak bir hale getirmeliyiz. Dağınık bir zihinle, asabi bir ruh haliyle o tablodaki güzellik seyredene hiçbirşey vermez. Daha galeriye girerken bir mabede girer gibi besmele demeli, tablolardaki güzelliklerin, inceliklerin algılanabilmesi için dua etmeliyiz. Her bir tablonun önünde zamanın en büyük devlet adamının, bilim adamının, sanatçısının, düşünürünün önündeymişiz gibi son derece saygıyla, edeple, incelikle tabloya bakmalıyız. O anda artık kafamızda başka hiçbir duygu, hiçbir düşünce olmamalı. Yalnız tablodaki güzelliğe konsantre olmalıyız. Yanındakiyle konuşmak, espri yapmak, hatta tablonun fiatına bakmak bence insanı bir güzelliği algılamaktan, özümlemekten uzaklaştırır. Sana ne kardeşim tablonun fiatından. Eğer çok beğendiysen, alacak gücün varsa o zaman sergiyi gezme işi bittikten sonra bakarsın.


Kıymetli yavrum, bir resim sergisini gezmek bile öyle dikkat istiyor ki. Ama bu her konuda böyledir. Bir deniz kenarında güneşin batışını seyretmek de bizden dikkat ister. Pazarda domates almak da. Kravatımızı, fularımızı, elbiseyle armonili hale getirmek tamamen bir dikkatin ürünüdür. Sahanda yumurta pişirmek bile bir dikkat ister. Bir mağazanın vitrinine bakmak, o vitrindeki güzellikleri görebilmek bile dikkat ister. Evimizde, işyerimizde bir saksıdaki çiçeği sulamak bile bizden dikkat ister.


Efendim, hayat o kadar dikkat isteyen bir olay ki ben güzel bir sohbete katılmayı, o sohbeti idare etmeyi de uzaya bir uzay gemisi göndermek kadar dikkat ve ciddiyet isteyen bir iş olarak görürürüm. Bir sohbetin gidişine olumlu katkıda bulunmak, İdil Biret’in piano çalmasındaki o müthiş dikkati gerektirir. Güzel yemek yemek, o yemeğin tadını almak, değişik lezzetlerdeki nüansları tadabilmek, hissedebilmek de bir dikkat işidir. Bu misalleri sabaha kadar çoğaltabiliriz. Bütün mesele dikkati bir yaşama üslubu haline getirebilmek, hayatın algılanmasında, gerçeklerin ve güzelliklerin özümlenmesinde bir aşk haline getirebilmektir. Emin olun, hayat o zaman güzelleşiyor, bir anlam kazanıyor. Bırakın bilimsel gerçekleri, bir dönerin tadının alınabilmesi için bile dikkat gerekli. Zihni dağılan, oradan oraya gidip gelen bir insan kuru fasulyanın o muhteşem güzelliğini bile algılayamaz.


Bilmem yavrum, ne demek istediğimi anlatabildim mi? Tereddütler kaldıysa lütfen yaz.


Selam, sevgi ve saygı ile.


Sabri Tandoğan


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Kültür, ancak dikkatle oluşur Yazan Erdem
Cvp: Kültür, ancak dikkatle oluşur Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]