Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Eşya dediğimiz aslında Allah’ın nurunun somutlaşmış şekli değil midir?
Gönderen : Can
Tarih : 9/9/2016 4:16:02 PM


.







Sevgili Sabri Amcacığım, merhaba,





Sizi çok özledim. Size yazmak istiyorum hep ama iki gündür internete giremiyordum. Ama sizden gelen cevapları düşündüm Sabri Amca. Onları uyguladıkça daha çok mutlu oluyorum. Sizi de çok seviyorum. Sabri amca, bizim sınıfımızda bazı arkadaşlar var. Defterlerini ve kitaplarını hemen eskitiyor, hiç iyi kullanmıyorlar. Onları maç yaparken kenara bırakıyorlar, oradan da yere düşüyor. Okulun eşyalarına da kötü davranıyorlar. Bu arkadaşların dersleri iyi değil Sabri amca. Siz eşyaya saygılı olalım, onlar bunu anlar demiştiniz. Eşyaya saygılı olmak onları iyi kullanmak mı demektir Sabri amca? Eşyalarımız bunu nasıl anlar? Sizce defterlerini vede eşyalarını iyi kullanmayan bir çocuk derslerinde başarılı olabilir mi? Bu sorularımı yine size gönderiyorum Sabri amca.





Sizi çok seviyorum. Cevabınızı bekler, ellerinizden saygıyla öperim.





Sevgilerimle.





Can.





--------------------------------------------------------------------------------





Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :





Sayın Can,





Kıymetli yavrum, mailinde o kadar önemli bir konuya değinmişsin ki ben bir insanın tekamül edip etmediğini onun eşya ile ilişkilerine bakarak söyleyebilirim. Bir kere çok insan eşyayı cansız cisim olarak düşünüyor. Bu çok yanlış. Günümüz bilimine aykırı. Bizim eşya dediğimiz, cansız sandığımız varlıkların içinde milyonlarca atom Mevlevi dervişleri gibi fırıl fırıl dönüyor. Nötronlar, protonlar, elektronlar sanki birer Mevlevi... Bir gün bilim bunu ispatlayacak. Ben sana şimdiden söylüyorum, eşyanın da bir duyarlığı var. Mesela benim otuz kırk yıllık bazı elbiselerim var. Zaman zaman gardırobumu açar onları sever okşarım. Ne zaman onları giysem dostlar “Güle güle giy” diyorlar. İlk günden itibaren onları itina ile giyerim. Eve gelir gelmez çırpar, fırçalarım. İtina ile gardıroba koyarım. Onlar da tüm canlı varlıklar gibi sevgi, saygı, ilgi beklerler. Kitaplarıma karşı da son derece saygılıyımdır. İki yüz kere okuduğum bazı kitaplar vardır. Onları o kadar dikkatle, saygıyla okumuşumdur ki görsen kitapçıdan yeni alınmış sanırsın. Rahmetli eşim Rana Hanım, kırk dört yıllık evliliğimizde bir kere dahi olsun bir tabak, bir bardak, bir fincan kırmadı. Çünkü herşeyi Besmeleyle, saygıyla, incelikle alırdı. Bu son derece önemli bir olay. Eşyaya gereken saygıyı göstermeyenlerin ben maneviyat yolunda ilerleyeceklerine inanmıyorum. İnşallah sen de çevrende yer alan, kullandığın eşyaya karşı son derece saygılı olursun.





Sevgili yavrum, şimdilik bu kadar. Selam, sevgi ve saygı ile.





Sabri Tandoğan Efendi Hz.


Aziz Ruhlarına Fatihalarla...

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]