.
Kıymetli yavrum,
İki mahkûm gece hapishanenin penceresinden bakıyorlardı. Biri yerdeki çamurları gördü, arkadaşına döndü, “Yarabbi” dedi, “ne kadar kötü, iğrenç bir gece... Her yer vıcık vıcık çamur içinde...” Arkadaşı cevap vermek için başını gökyüzüne çevirdi, “Allah’ım, ne muhteşem, ne harikulâde bir gece... Anlatılamayacak kadar güzel... Bütün yıldızlar gökte pırıl pırıl...”
Bu hikâye, bana hayatın özü gibi geliyor sevgili okuyucular. Çocuklar ve yıldızlar hep beraber onun içinde. Dün de böyleydi, bugün de. Yarın da böyle olacak. Önemli olan bu karmakarışık, bu her kafadan ayrı bir sesin çıktığı kaos içinde, insanın kendi dünyasını kurup, güzelliklerini tadına doyum olmayan nefis bir su gibi yudum yudum içebilmek.
En ufak bir sıkıntıları olunca, karamsarlığa düşen insanlar vardır, sanki dünya yıkılmış, onlar altında kalmışlardır. Açarlar ağızlarını, yumarlar gözlerini... Başlarlar, cahiliyeden kalma ne kadar söz varsa sıralamaya... Her zaman kaçtım böylelerinden, davranış tarzlarına akıl erdiremedim. Kuzum siz hayatı ne sanıyorsunuz Allahaşkına... Tabii sıkıntılar olacak, üzüntüler olacak, anlaşmazlıklar, maddi sıkıntılar, hastalıklar, ölümler olacak. Biz de gücümüz yettiği kadar, olanca varlığımızla bunları yenmeye çalışacağız. Sorunlar, sıkıntılar bizlere, demire su verilip çelik haline getirilişi gibi, daha fazla mücadele gücü kazandıracak. Daha güçlü olacağız. Ondan daha önemlisi onlarla yoğrulup olgunlaşacağız. Her gün daha iyiye, daha güzele gitmenin sevincini yaşayacağız.
Selâm, sevgi ve saygılarımı sunuyorum…
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Onun ve Hakka Göçen Yakınlarının Aziz Ruhlarına Fatihalarla