Konu : Söylediklerini yaşamayanların ardından gitmek büyük gaflettir.
Gönderen :
Sabri Babadan Selam
Tarih :
9/16/2016 12:26:23 PM
.
Kıymetli yavrum,
Egzistansiyalizmin en büyük ismi Sören Kirgegard Danimarkalı asil bir ailenin çocuğudur. Tek evlât olarak büyür, özenle, itina ile yetiştirilir. Kopenhag İlâhiyat Fakültesini birincilikle bitirir. Mükâfat olarak başkentin en büyük kilisesinde görevlendirilir. Birkaç yıl görevini yapar, bir gün düşünür, nedir benim yaptığım der. Bir hafta evde kitaplar okuyorum, notlar çıkarıyorum, sonra gidip bunları halka anlatıyorum. Kendini okuduklarını aktaran bir cihaz olarak görür. Ben der, anlattıklarımı iç dünyamda yaşamıyorum ki, uygulamıyorum ki, yaptığım sadece kitaptaki bilgileri halka aktarmak. Kendini iki yüzlü bir insan gibi, bir sahtekâr gibi görür, ağlamaya başlar. Bir dilekçe göndererek, görevden affını ister. Ayrıldıktan sonra kendini, kendi iç dünyasında yetiştirmeye adar. Bu çalışmaları sırasında, kesinlikle şunu görür; yaşanmayan, uygulanmayan düşünceler, inançlar bizi ve başkalarını aldatan bir yükten başka nedir ki? Şuradan buradan edindiği birtakım bilgileri, papağan gibi tekrarlayanlar, önce kendilerini, sonra başkalarını aldatmış olmuyorlar mı?
Hayat, yaşamak çok ciddi bir iş. Aldanmakla, aldatmakla geçen bir ömürden daha zavallı ne olabilir. Halk arasında “sözünün eri” diye bir kavram vardır. Söylediklerini yaşamayanlar, hiç kimse üzerinde etkili olamazlar. Burada zaman ve mekân farkı da yoktur. Bu kural, her zaman ve her yer için geçerlidir. Dil ile öğüt vermek kolaydır. Haramzadeler, rüşvetçiler, vurguncular, hortumcular da ahlâk hakkında çok güzel nutuklar atabilirler. Önemli olan, dil ile söylemek değildir. Fiili ile yaşamaktır. Yapmadığını, yaşamadığını, yaşayamadığını başkalarından isteyenler, bekleyenler, bunun edebiyatını yapanlar, insanlığın yüz karası, iki yüzlü kimselerdir. Dili ile öğüt verene değil, fiili ile öğüt verene uymak gerekir. Ancak öyle insanların arkasından gidilebilir. Ancak o zaman “Eyvah yanlış yapmışız, umduğumuz dağlara kar yağmış” demekten kurtulabiliriz.
Selam, saygı ve sevgi ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.
|