Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Neden affedemiyoruz, aynı hatayı işlemeyeceğimize dair senedimiz var mı?
Gönderen : Sabri Babadan Selam
Tarih : 9/23/2016 7:07:01 AM


.


Kıymetli yavrum,
Tasavvuf, halinden razı olmak, bütün kâinatla dost olmaktır. Hani Hacca giderken insanlar, küskün oldukları ile barışıyorlar... İşte öyle, bütün kâinatla barış, biliş içinde olacaksın. Sana “Düşmanın kim?” diye sorsalar, “Benim düşmanım yok.” diyeceksin. Hep şükür ve edep içinde olacaksın. Tasavvufta şikâyet yok. Bizim mutlu olabilmemiz, hayatta kalabilmemiz için, bütün kâinatla barış, biliş içinde olmamız lâzım. Çevremize kızıyoruz. Ama bir de çevremize bizi sorsunlar. Biz farklı mı davranıyoruz? Düşüncelerimizi temizlemedikçe hiçbir yere varamayız. Hz. İsa diyor ki, “Bir insanın kalbinde zerre kadar kin, nefret var ise o kişi tekâmül edemez.” Genel af ilan edeceğiz. Gönlümüzün hapishanesinde kimler hapis ise onlara genel af çıkartacağız.



Hiçbir şey insanları kin ve nefret kadar kirletemez. Kin, bütün güzellikleri yok ediyor. Bir insan ne kadar zulüm görse de kin, nefret beslemeyecek. Onların iyiliği için dua edecek. İshak Peygamber, “Yüklerden kurtulunuz.” diyor. Yüklerden kurtulmak, iç dünyamızdaki kinler, nefretler, intikam hislerinden kurtulmak demek. O bize yük oluyor, tekâmül etmemize engel oluyor. Bütün mesele, bu dünyada temizlenebilmek, arınabilmek…


Dünyada herkesin iyi tarafları da vardır, kötü huyları da vardır. İnsana Allah’ın bir mahlûkatı nazarı ile bakalım. Bugün birisini bir hareketinden dolayı ayıplıyoruz. Peki, bizim aynı hareketi yapmayacağımız ne malum?


Selam, saygı ve sevgi ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]