.
-Dünya bize atalarımızdan miras kalmadı, onu çocuklarımızdan ödünç aldık.
-Ölüler güç ve bilgilerini beraberinde götürmez, yaşayanlara ilave eder.
-Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, beyaz adam paranın yenmeyen birşey olduğunu anlayacak.
-Şeytan hakkında konuşmayın. Gençlerin kalbinde merak uyandırır.
-Bir düşman çok. Yüz dost azdır.
-İnsanın gözleri öyle kelimelerle konuşur ki dil onları telaffuz edemez.
-Komşun hakkında hüküm vermeden önce, iki ay onun makosenleriyle yürü.
-Unutmayın çocuklarınız sizin değildir. Onu Yaratıcı'dan ödünç aldınız.
-Nimet de, külfet de 'Büyük Ruh' un elindedir. Bazen onun külfeti bizi nimetinden daha fazla akıllandırır.
-Yağmur iyilerin üzerine de yağar, kötülerin de.
-Yanlışı gören ve önlemek için eli uzatmayan, yanlışı yapan kadar suçludur.
-Dünyadaki her şeyin bir sebebi vardır. Her bitki bir hastalığı tedavi etmek için büyür. Ve her insan bir görevle yaratılmıştır.
-Eğer herkes bir başkası için bir şey yaparsa dünyada ihtiyaç içinde kimse kalmaz.
-Aşkı tanıdığında, Yaratıcıyı da tanırsın.
Medeniyet dediğimiz şey en lüks arabalara binip,en modern binalarda oturup yan komşunu tanımamak mıdır? Dünyanın en güçlü silahlarını üretip bütün insanlığı ve doğayı katletmek midir? Zenginlik ve tüketmeyi en yüksek değer olarak görmek midir?
Yoksa dünya bize atalarımızdan miras kalmadı, onu çocuklarımızdan ödünç aldık diyebilmek midir?
Selam ve sevgilerle
Serdar
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Serdar Bey,
Kıymetli yavrum, Kızılderelilerin atasözleri, düşünceleri, hayat ve insalara bakışları beni herzaman ürpertmiştir. Bütün dünya insanlarının Kızılderelilerden öğreneceği çok şey vardır. Herbir Kızıldereli atasözü üzerinde ciltlerle kitap yazılacak kadar önemlidir. Gereken önemi vererek onların önünde saygıyla eğilmeniz beni çok mutlu etti. Sizi yürekten kutluyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.