.
Kıymetli yavrum,
Hayat çok boyutlu, çok derin ve geniştir. Her saniye bize sonsuz armağanlar sunuyor. Ne olur nefsin hapishanesinden çıkalım. Bu armağanları şükranla karşılayalım. Farkına varalım bu güzelliklerin. Güzellik kâinatın altın anahtarıdır. Güzellik Allah’ın Cemâl tecellileridir. Doya doya içelim bu pınardan, içimiz arınsın, temizlensin, yücelsin. Allah’a daha yakın olalım. Dile hâkimiyet çok önemlidir. Ağzımızdan tek olumsuz sözün dahi çıkmaması için gayret edelim. Dedikodu, insanın gönlünü karartır, kirletir. En ufak olumsuzluk bile, denizdeki dalgalar gibi insandan insana yansır. Her sözümüz, her hareketimiz büyük önem taşıyor; insan için en acı şey, kendi hayatında mahpus kalmasıdır. Bu hapishanenin kapısı, sevgi, dostluk ve paylaşma ile açılır. Önemli olan, kendimizi ve başkalarını her an yeniden keşfedebilmektir. Hayatta hiçbir şey insanı öğrenmek ve onu anlamaya çalışmak kadar heyecan verici değildir. İnsan bir sentezdir. Bu sentezi çözümleyebilmek müthiş zekâ, dikkat ve gayret sarfını gerektirir. Kalbin edebi sükûttur. Gözü yerde olanın gönlü âsumana çıkar. Elde edilmesi en güç dostluk, insanın kendi kendisiyle dost olmasıdır. Ve kendimizi yalnız kendimiz kurtarabiliriz. Ebedî Yunus,
“Bir siz dahi sizde bulun
Benim bende bulduğumu”
diyor.
Önemli olan içimize inebilmek, ebedî gerçekleri ve güzellikleri kendi içimizde yakalayabilmektir. İnsanoğlu kendine dönemediği, bilâkis her gün kendinden uzaklaştığı için, huzursuz ve mustarip dolaşıyor. Kendini oradan oraya atıyor. Zamanlarını ve imkânlarını boş yere harcayarak gönlünü eğlendirmeye çalışıyor. Ne gaflet, oysa bu âlemde her zerre bizi irşad edebilir. Yeter ki, o şeyin ikazından ders alabilelim. “Yunus bir haber verir, işidenler şâdolur...” şâdolmuyorsak kabahat bizdedir. Suçu, topluma, ona buna atmakla, bilelim ki, yalnız kendimizi kandırıyoruz. İnsanlara dünyayı cehennem gibi gösteren varlıklarının mânâsını bilmeyişleridir. İnsanlar hakikâti bilmedikleri için yanlış yollara sapıyorlar. Yunus, “Benim bir karıncaya ulu nazarım vardır...” der. Alışkanlıklar, ezber yaşamalar bizi hayatın en güzel, en muhteşem olayları, manzaraları, insanları karşısında bile kör ve sağır yapıyor. Gerçeğe ve güzele ulaşmanın yolu HAYRET duygusudur. Felsefenin de, ilmin de, san’atın da kaynağı budur. Güzellik kavramının doğup gelişmesi için ilk şart, kalp temizliği, zarafet, incelik, sevgi, saygı ve hayret duygusudur. Hayat ve yaşamak her gün, her an yeniden keşfedilecek kadar büyük ve muhteşemdir.
Selam, saygı ve sevgi ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun