Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Hüner, nasıl tavır alacağını bilmek ve onu uygulamakta.
Gönderen : Meryem
Tarih : 10/3/2016 11:09:26 AM


.


Kıymetli Hocam sitenizi her gün ilgiyle takip ediyorum. Gerçekten bizim için bir okul gibi. Allah bu okulda kendimizi yetiştirebilmeyi bizlere nasip etsin inşaallah.



Hocam benim sorunum eşimin evimiz ile ilgili hiç bir şeyle ilgilenmemesi. Alışveriş bana aittir, faturalar bana. Evdeki tamirat tadilat işleri ile hep ben ilgilenirim. Çünkü başka yapan yoktur, mecburen bir şekilde halletmeye çalışırım. Hep erteler şu bozuk ben üstesinden gelemiyorum birlikte götürelim derim, sonra hallederiz der, kalır. Evde bir şey kalmaz, alışverişe gidelim derim bu seferlik makarna yap sonra gideriz der, yine alışverişi ben yaparım. Evdeki hiç bir dağınıklık, aksaklık onun dikkatini çekmez. Fakat İşine çok önem verir. Mağzası var onun her türlü dekorasyonu ile eksikleri ile o ilgilenir. Orayla alakalı değişik değişik fikirler üretir. Ortağı da vardır fakat asıl çekip çevireni eşimdir. Fakat ev konusuna gelince çok gamsızdır. Ev için olan her şeyi gereksiz görür. İhtiyaç olan bir eşyayı almak istemez. Ne gerek var der. Kendine bi şey almak istemez, ben idare ederim der. Cimri de değildir aslında. Çocukluğunda çok fakir bir hayat yaşamış, sanki dünyalık her şeyden soğumuş gibi. Biz ikimiz de çalışıyoruz fakat 6 yıllık evliliğimiz boyunca bir tatile bile gitmiş değiliz. Hep kendi işleri peşinde koşturur. Gün içinde bir kez bile hatırlayıp beni aramaz. Ancak eve gelince çok ilgilidir.


İnanın hocam çok yoruluyorum, bazan kendimi erkek gibi hissediyorum. Ben de biraz biraz bıraksam acaba bi şeyleri farkeder de yapar mı diye düşünüyorum.




Tavsiyelerinize ihtiyacım var. Ellerinizden öpüyorum. Allah'a emanet olun.



--------------------------------------------------------------------------------



Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :



Sayın Meryem Hanım,



Kıymetli yavrum, biraz biraz işleri bıraksam diyorsun, bana kalırsa “çokça çokça” bırak. Sen bütün yükü üstüne almışsın, kocana parazitçe bir yaşam alanı bırakmışsın. Diyorsun ki çarşıya çıkalım, alışveriş yapalım, o diyor ki ne lüzum var, makarna yap. Sen, iki gün, üç gün, beş gün makarna yap. On gün makarna yap, bak nasıl feryad edip ‘haydi çıkalım’ diyecek. Her şey bunun gibi yavrum. Küçükken mani çeken kuşlar vardı. Bir gün tırtıllı bir gümüş kuruş verdim, mani çektirdim kuşlara. Aklımda kaldığı kadarıyla



“Öyle kızlar vardır ki kurnazdır, fettandır pek,
Parmağında oynatır böyle beş tane erkek.”



diyordu. Değerli yavrum, ne olur bu pasif hayattan, bu küsme hayatından vazgeç. Kocanın başına tatlı bir bela ol. Bak o zaman o erkek nasıl dize gelir. İşte böyle. Karar senin.
Selam, sevgi ve saygı ile.



Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Rahmet ve Şefaat Onun ve Hakka Göçen Yakınlarının Üstlerine Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]