.
Selam ve Üzerimize olsun güzel ülkemin güzel insanları...
Kıymetli kardeşlerim fakirin yazısını değer verip okuyan var mı onuda bilmiyorum !
Hazret-i Mevlânâmız " sözün müşterisi kulaktır" buyurmuşlar...Dinleyen ya da okuyan yoksa ne önemi olur ki ; her şey karşılıklı olunca daha güzel oluyor ...Paylaştıkça mutluluğunuz çoğalıyor...
Bir süre önce öğrencilere uğramıştım karşıma dizildiler ,edep ve saygıyla dinlediler karşılıklı sohbet ettik...Onlarda okuldan konu açtılar ve okulda ,aşkla anlattığını yaşayarak anlatan hocalarından bahsettiler saat epeyce ilerlemiş biz farkında olmamışız..
Suleyman Hilmi Tunahan Efendi KuR'an'ın yasak olduğu dönemlerde talebelerini köylere gizlice Kur'an öğretmeye gönderirmiş Kur'an unutulmasın diye, öğrencileri iki kişi vardı diye geri geldiklerinde onlara kızarmış. Siz iki kişiye az mı diyorsunuz bazı Peygamberlerin bir ümmeti bile olmadan dünyadan göçmüşler...
Bizde iki kişi bile okusa içinde bir Hakk dostunun sözünden bir dertli yürek, istifade etse ümidi ve arzusu ile karalamaktayız...
Geçen bayram memleketimize gitmiştik kıymetli dostlar, bayramın üçüncü günü kardeşim, organizasyonunda kayın pederinin de aktif rol aldığı bir kasaba şenliğine bizi davet etti.
Kasaba yemyeşil çok güzel içinde bir baraj gölü var insanın ruhuna ferahlık katıyor. Şenliğe geldiğimizde herkeste bir heyecan bir telaş içinde olduklarını gördük. Bakan Bekir Bozdağ beyefendi ve devlet ricali gelecekmiş. Değerli bakanımız teşrif etti herkes koşup fotoğraf çektiriyor. Babamda gidip fotoğraf çektirmiş bakan bey ben sizi tanıyorum diye babama yaşından ötürü hürmet edince babam mutlu olarak döndü.
Fakir de şöyle düşündü bizler de, Başta Peygamber Efendimiz (sav) sahabe-i güzin, Hakk dostlarının yolunda olur , onları sever ve hürmet edersek ahirete gittiğimizde ben Seni tanıyorum dediklerinde ne kadar mutlu oluruz...
Sonra yakında bir huzur evi varmış, babam oraya çocuğu olmayan bir tanıdığı bıraktıklarını söyledi. Ve gelmişken onu da ziyaret edelim buyurdu. Bizlerde sevinerek kabul ettik.
Mayıs ayında anneler gününde gittiğimiz huzur evinden izlenimlerimi yazmıştım. Hatırlayanlar var ise ve şöyle demiştim .
" Kıymetini Rabbi'nin yanında ara eğer kıymetini Rabbi'nin yanında yalnızca Ona rağbet ederek aradıysan ; huzur evinde de olsan orası sana cennet sayılar" demiştim.
Önceki yazılarımızda tevafuktan söz etmiştik ..
Huzur evine girdik ziyaret edeceğimiz hanımın ismi " Kıymet " imiş şaşkınlık içinde kaldım. Bir kaç hanım daha yanımıza geldiler....Kıymet hanım bizi görünce ağlamaya başladı biz gelene kadar da bir türlü susmadı...Sessiz sakin halim selim minyon çok tatlı bir hanımefendi o ağlayışlarını bir görseydiniz yürek dayanmıyor hepimiz ağladık...
Keşke insanın imkanı olsa o zarif naif hanımefendiyi alıp baksa ana kız olsa ne güzel olur.. .
Önceki huzur evindekilerin dediğini onlar da dedi " bize çok güzel bakılıyor, fakat burada olmanın burukluğu var ya işte o çok kötü " yine aynı cümleyi duyduk...
Bizler kıymetimizi O yanda ve Rabbimizin yanında ararsak O bize İbrahim Havvası çağıran kadın sesi gibi gizliden ne kapılar açar...
" İlerde öyle büyük bir yıldızınız varsa O ayakta tutar sizi "
Geçenlerde çok hastaydım zor bir gece geçirmiştim ..Sabah uzaklardaki yıldızımı düşündüm ve ayağa kalktım..
Ebu Derda Hazretleri üç haslet olmasaydı dünyada kalmayı arzu etmezdim buyururlar bunlar şudur .
1 - Alnımı yere koyarak her gün Rabbime secde etmek.
2- Günün en sıcak anlarında oruçlu olup, susuzluğa katlanmak.
3- Meyvenin iyisi seçildiği gibi sözlerin iyisini ayıklayan kimselerle oturmak...
Ey Rabbim bizleri de Sana secde etekten bir an bile ayırma...Ey Rabbimiz yolumuza yoluna düşenleri düşür... Ve onda hakikati seyredeceğimiz dostlar çıkar karşımıza...
Kıymetimizi Senin yanında Senin katında aramayı nasip et... Sana kul olmakla bizi müşerref eyle...
Sabri babadan ve sitede hizmet eden kardeşlerimizden ve fakirin kırık dökük yazısını okuyan varsa onlara da Teşekkürlerimi arz ederim.. Allah razı olsun...
Nerede bir kimse Allah için parmağını oynatıyorsa Allah ondan razı olsun...
Hazret-i Mevlânâmız . "Cenab-ı Hakkın Kur'an'da " Hakkın verdiği rızıktan yiyin" diye buyurduğu rızkı sen Hikmet sanmadın da ekmek sandın . "
Durmuş marifet söyler
Erene Yunus Emrem
Yol eriyle yoldadır
Yolsuza yoldaş değil...
Vesselam..
Müzeyyen Cihangiroğlu
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Nerede bir kimse Allah için parmağını oynatıyorsa Allah ondan razı olsun. Yazan Müzeyyen
Cvp: Nerede bir kimse Allah için parmağını oynatıyorsa Allah ondan razı olsun. Yazan Site