.
Efendim,
Yine Gonul Sohbetlerinin icinde kayboup gitmistim. Yoksa kendimi bulmustum mu desem dogru olur? Gonul Dostlarinin yazdiklarini okurken heyecanlandim, urperdim… Ne de guzel ifade ediyorlar paylasiyorlar yasami diye dusundum. Iyisi , kotusu, dogrusu ve yanlisiyla yasam bu iste… Bir butun… Degil mi?
Hatice Hanimin yazdiklarini okurken gozlerim yasardi. Ne dogru tespit…”Şimdi etrafýmdaki dikenleri çalıları temizlemekten de vazgeçtim. Onlara beni acıtmalarına izin vermeden onlara bulaþmadan yaşamayı öğrendim.Onları yaratandan ötürü kabul etmeyi öðrendim.Yeryüzünün bir cennet olduðunu öðrendim.Ve her gün Kainatý seyretmekle O’na olan hayranligim artiyor” diye surup giden satirlari okurken aklima Yusuf Islamin bir konusmasindan bir cumle geldi. “Yasam taslik ve diken dolu bir arazide yurumeye benzer. Orada kendimizi nasil korur sakinirsak incinmemek icin, yasamda da takva sahibi olanlar kendilerini Allah’in emirlerini yerine getirken hata yapmaktan, yasaklarindan, kotuluklerden ve kotulerden oyle korurlar” diyordu…
Hayal gucum birden bu sozleri bir baska ortama tasiyiverdi. Yasami bir dag tirmanisina , zirve yapmaya benzetiverdim. Dagcilara sorsak, eminim bize yolculuklarinin guclukleriyle birlikte guzelliklerini de buyuk bir sevincle anlatacaklardir.
Nasil bir dagci, tirmanisi sirasinda yorgun dussede, zorlansa da yoluna devam eder, gordugu muhtesem doga, bulundugu yukseklik, tertemiz hava , harkulade guzellikteki manzaralar ona butun mesakketleri unutturur, yasam da boyle iste….
Hele bir de kaya tirmanislarini dusunelim. Kendilerini bir ipin ucuna baglamis, kah elini koyacak bir oyuk, kah ayagina destek olacak bir tumsek arayarak yavas yavas zirveye dogru ilerlerken acaba ne hissederler. Korku hissedeceklerdir elbette, bazen umutsuzluk, bazen cesaret…. Sevdiklerini de dusunurler, yasadiklari iyi kotu gunleri de… Bir anda ayaklari kayip en derin cukurlara yuvarlanabilme ihtimalleri hep vardir…. Ama geri donmek yerine hep zirveye bir santim daha yaklasmak icin caba sarfederler. Bu asamada yasamla aralarindaki en onemli bag bellerine bagladiklari ip tir… Ve de daima bir yukariya attiklari , kayalara saglamca caktiklari halkalara gecirdikleri kanca…. Bu ipi bizi yasama kuvvetle baglayan imanimiza benzettim ben. Saglam olmali, butun agirligimizla ona yuklendigimizde kopmayacak kadar, cok cok saglam. Ya o kancayi gecirdigimiz kayalara cakilan halkalar. Iste onlar da Yuce dinimizin bize ogrettikleri, yapmamiz gerekenler, Sevgili peygamberimizin SAV sunneti ve Kur’an –i Kerim ile aciklanan gecekler…… Iste biz ancak boyle saglam bir imanla ve Kur’an ahlaki ile yasarsak, icimiz Sevgili Peygamberimiz SAV askiyla dolu , o zaman zirveye ulasabiliriz. Ve o zorlu tirmanis sonunda ayaklarimizin uzerinde dogrulup geldigimiz mesafeye, astigimiz zorluklara bakip neler hissederiz dersiniz. Iste Rabbimin kulu olabilmek…. Dosdogru insan olabilmek ihlasli bir mumin olmak, ici Allah aski ile yanip kavrulan biri olabilmek zirve yapmaktir…. Bunun icin o butun mesakkatlere katlanmaya, her turlu olumsuzluklara, yaralanmalara , tokezlemelere , yorgunluga , yalnizliga degmezmi?…. Insan zirveye ulasmadan vaz gecermi?... Ustelik yol zor ve engebeli oldugu kadar, zaman zaman da muhtesem bir yayla yuruyusu ferahliginda. Her bir zorlu yuruyusun sonunda bizi dinlendirecek, sevindirecek, bizi bizden alip goturcek olaganustu guzellikler, Rabbimin ihsanlari, ferahliklar bekliyor bizleri…. Rabbimin hazinesinde oyle bol ki ihlasla isteyene istedigini geciktirse de mutlaka veriyor, istemeyene de ihsan buyuruyor elhamdulullah…. Oyle ise bize dusen , Sevgili peygamberimizin izinde Kur’an Ahlaki ile ahlaklanarak yurumek…. Hic yilmadan, , bikmadan, uzulmeden, sabirla, sebatla, sevincle, askla yurumek….
Rabbim hepimizin yardimcisi olsun. Amin!
En icten sevgi ve saygilarimla….
Ozden CICEK
Creative Wood Painting Lady
Dubai
www.ozdencicek.com
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Özden Çiçek.
Yarabbi bu ne ihtişam diyeceğim. Dağcıların dağa tırmanırken gördükleri sonsuz güzellikleri biz de sizin maillerini okurken hissediyoruz. Allah sizden razı olsun. Yarabbi o ne baş döndürücü bir ifade, bir dağcının dağa tırmanışı ile inana bir insanın yolculuğu arasında ne güzel bir rabıta kumuşsunuz. Duyduğum heyecanı, hissettiğim güzelliği anlatmaya kelimeler yetmiyor. Hani Behçet Necatigil’in “Eski Sevgili” şiirinde çok sevdiğim bir bölüm vardır :
“Seni sordu,
Hiç değişmedi dedim
Bildiğin gibi
Anlıyordu...”
Ben de anlatamadığım bütün nüanslarıyla ifadeye muktedir olamadığım güzelliği, mutluluğu sizin anlayışınıza bırakıyorum.
Evet efendim, hayat yolu bin bir engebeyi, engelle, aşılacak mesafelerle dolu. Ama önemli olan o yola girebilmek değil mi? Karıncaya sormuşlar “Nereye gidiyorsun demişler, Kabe’ye” demiş, “Hayret demişler bu vücutla bu bacaklarla Kabe’ye nasıl ulaşabilirsin?” Karınca cevap vermiş, “Ulaşamayacağımı ben de biliyorum ama önemli olan ulaşmak değil, o yolda olmak. Ben o yoldayım, gideceğim kadar yürüyeceğim. Ama sizler hangi yoldasınız?” Mesele burada efendim, önemli olan o sonsuzluk kervanına dahil olabilmekte. Rahmetli Hocam Dr. Münir Derman “Geceleri teheccüd namazına kalkınız, ümitle, sabırla bekleyiniz, bazen geceleri kervanlar geçer, belki siz de o kervana dahil olabilirsiniz”. Evet efendim, önemli olan o yola girip bir adım atabilmekte. Bir Kudsi Hadiste “Kulum bana nafile ibadetlerle yaklaşır, o Bana bir adım gelirse Ben ona on adım giderim” buyruluyor. Hayat, varmak, ulaşmak değil, o ulaşmanın aşkı, heyecanı, ürpertisi içinde olabilmektir. Gülten Akın
“Bekleyin...bekleyin...durmaksızın bekleyin
Bir gün unutulmuş bir aynadan
Bütün sevgiler size dönecek”
diyor. Rahmetli Sait Faik, bir şiirinde
“Aşkın bir kanadı var saman sarısı
Bir kanadı var zehir yeşili”
diyordu. İnancın güzelliği, inancını yaşamaktaki aşk, şiir ve estetik hayatta hiçbir şeyle mukayese edilemez. Necip Fazıl “Bir şeye inanan insan, sen ne güzelsin” diyordu. Evet, bu yolda engeller var, aşılacak menziller var. Ama Yunus ne kadar güzel anlatmış “Dağ ne kadar yüce olsa yol onun üstünden aşar”. Allah bu güzellikleri yaşamayı bizlere de, yeryüzündeki bütün insan kardeşlerimize de nasip etsin. Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Allah Ondan ve Hakka Göçen Ailesinden Razı Olsun.