.
Merhaba çok sevgili büyüğüm, aziz babacığım,
Nur kaynağı bu güzel siteden bütün evrene sevgilerini sunmakta olan size ve bütün gönül dostlarına sonsuz hürmetler, saygılar ve selamlar...
Değerli büyüğüm, sitemiz bütün mensuplarıyla beraber bir büyük binanın sakinleri gibi adeta... Bizler günün muhtelif saatlerinde sizin çatınızın altında toplanıyor, en içten selam ve sevgilerimizi hem site mensupları için, hem de yerine göre bütün bir evren için sunuyor ve mevcut olanları paylaşıyoruz. Burada gün içinde bunalan, daralan herkes bir araya gelerek tertemiz, pırıl pırıl bir havayı soluyabiliyor, bırakılan selamlar ve dualarla belki daha siteyi açarken içinde bulunan sıkıntılarından sıyrılabiliyor, kendisi de yine en güzel duygularını ikram olarak sunabiliyor diğer misafirler için... Bu site çatısı altında aslında bizler sizin birleştiriciliğinizle, ışığınızın güzelliğyle hayatı, onun iç yüzünü öğreniyor, tecrübelerimizi paylaşıyor ve sizin engin tecrübe ve açık kalp gözünüzle yapmış olduğunuz değerlendirmelerinizle hayatı, varoluşu, nereden gelip yolculuğumuzun nereye olduğunu ve nasıl olması gerektiğini öğreniyoruz. Bu sitede herkes çok özel, herkes çok farklı güzelliklerin bir kaynağı adeta. Hiç şüphesiz siteye hiç yazmayan ama takip eden gönül dostları da çok güzeller, ancak onların da bir içten merhabalarını duyabilmek elbette en güzel olanı. Bu siteye ne yazılırsa yazılsın her defasında sizin yorumlarınızla bambaşka bir kimliğe bürünüyor ve örnek alınacak, hayat tecrübesi çıkarılacak bir büyük ders haline geliyor. O nedenle bazı gönül dostlarının çok önemli birşey olmadıkça da yazılmaz ki deyişlerine pek de hak veremiyor insan...hayattta basit ve küçük ve değersiz olan ne var ki...Ve paylaşılmadıkça güzellikler, ne ifade eder ki...
Sevgili büyüğüm, bu site çatısı altında herkes biraraya gelebilmeli, bir gönül dostunun yazdığı gibi bu site çağın getirdiği çirkinliklere, kirliliklere, bozuluşlara karşı bir yeniden doğuşu, bir arınışı ve bir çıkışı müjdeliyor çünkü, bunların yollarını gösteriyor. O halde neyi bekliyoruz ki...
Değerli büyüğüm siz bir yazınızda “Bir tebessüm bütün dünyayı dolaşır” diye yazmıştınız. Birbirimizle paylaştığımız selamlar da sevgiler de bütün dünyayı dolaşıp yine bizlere geri dönüyor...Bugünkü hayat koşulları içinde elindekini paylaşabilenler, selamı yaygınlaştıranlar, güleryüzleriyle evreni aydınlatabilenler, insana hizmeti kendilerine ilke edinenler velev ki bir güzelliğin yayılmasına vesile olmakla bile olsa ne güzel insanlar... İnşallah bu site de bu güzelliklerin bir tükenmez kaynağı olmayı en güzel şekilde sürdürür nice yıllar sizin güzelliklerinizin aydınlığı ile inşallah...
Efendim,
Hz. Mevlana’nın naklettiği bir anektodda anlatılıyor: Halife Harunreşit zamanında bir amir kişi halka hep kolaylıklar gösterir ve onların işlerini en güzel şekilde halleder, haksızlığa uğrayanlara yardımcı olurmuş. İşini öyle güzel yapar ve öyle çok hayır dua alırmış ki bu zat Hızır Aleyhisselam bile gelir onunla hergün sohbet eder olmuş. Bu şekilde günleri geçen adam durumdan çok memnun olmakla birlikte bir gün arzu eder ki işinden ayrılsın ve Hz. Hızır ile sohbet edecek daha fazla zamanı olsun. Ve istifa eder, uzlete çekilir, evinde ibadetlere başlar. Ancak artık bakar ki Hızır AS. gelmez olmuş. Pek üzülür bu duruma, ah eder, gözyaşları döker. Allah’a yalvarır bu durumun nedenini öğrenebilmek için. Nihayet bir gece rüyasında Hızır As’ı görür, der ki Hızır ona “Ben seni halka hizmet ettiğin, onların dertlerine çare olduğun için ziyarete geliyordum, bu şekilde eve kapanıp uzlete çekilmeyi herkes yapabilir, ama senin orada verdiğin hizmeti çok az insan verebilirdi. Seni artık bunun için ziyaret etmiyorum” . Adam bu uyarı üzerine derhal toparlanır ve halifeye giderek eski görevine iadesini ister ve işine geri döner...
Sevgili büyüğüm, bugünün dünyasında da farz ibadetlerin arkasından gelen en büyük ibadet olarak insana hizmet gösteriliyor. Ne kadar mutlu size ki evinizdeki telefonla bile gece gündüz siz bu hizmeti bütün insanlığa sunuyorsunuz. Ve sizin sitenize yazılarıyla, selamları ve dualarıyla güç katan, sitenin çarkının dönmesine katkıda bulunan gönül dostları da yaptıkları katkılarla denize düşen damlalar gibi bu denizin bir parçası oluveriyorlar, ne güzel, ne kolay bir hizmet yolu bu da...
Çok kıymetli büyüğüm, burada gül ellerinizden öpüyor, hürmet, selam ve sevgilerin hiç bitmeyecek olanlarını sizin için ve bütün dostlar için sunuyorum... Güzel bir günün sabahının nice yepyeni güzelliklere vesile olacak hayırların bir başlangıcı olması duasıyla Allah’a emanet olunuz....
Çiğdem
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Çiğdem Hanım,
Kıymetli yavrum, ne kadar güzel bir mail göndermişsin. Olan biten herşeyi kısa ve özlü olarak ne kadar güzel anlatmışsın. Duygularımı anlatacak kelime bulamıyorum. Allah senden razı olsun. İki dünyan cennet olsun. Mail göndermemekte direnen kimseler ne güzel bir uyarıda bulunuyorsun. Biliyorsun sohbetlerimde hep söylerim, Japon dilinde küçük, basit, önemsiz, sıradan, alelade, lalettayin gibi kelimeler yok. Çünkü bir Japon için her şey önemli. Hiçbir şey sıradan değil. İnsanlar hergün diğer insanlarla temas halinde, kimisi kiap okuyor, kimisi gazete okuyor, kimisi televizyon dinliyor. Bazıları nakil vasıtalarına biniyor, alışveriş yapıyor. Bu ince nünaslar içinde mail konusu olabilecek binlerce olay varken omuz silkmek, burun kıvırmak, aman bunların hiçbiri önemli değil demek nasıl bir ruh halidir tahlilini lütfen sen yap. Güzel gören, güzel düşünür, güzel düşünen hayatından zevk alır.
İşte böyle yavrum. Duyulamayan hayret, hissedilemeyen ürperti üzerinde düşünülecek hiçbir konu bulamayan insanlara benim de şu andan itibaren söyleyecek bir sözüm kalmıyor. Onlar bildikleri gibi yaşasınlar. Yahut yaşadıklarını sansınlar. Ama yine de Galileo’nun söylediği gibi “Gerçekler bu değil ki”. Benim kıymetli yavrum, sana selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Allah’ın selameti üzerine olsun.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Onun ve Hakka Göçen Ailesinin Aziz Ruhları Şad Olsun.