Çok değerli hocam,
Bir filozofa sormuşlar "Hayatda neyi değiştirmek istersin" diye.O da "Hiç bir şeyi değiştirmezdim,her şey bizim anlayamayacağımız kadar mükemmel" demiş.
Bir vakitler kötü geçen her hasattan sonra şikayet eden bir çiftçi varmış ve sürekli olarak “Tanrı hava durumunu kontrol etmeme izin verse her şey daha iyi olurdu" dermiş. Derken bir gece rüyasında bir yıl boyunca havanın kontrolünün ona bırakılacağı, ne dilerse hemen yerine getireleceği söylenmiş. Adam çok sevinmiş ve her sabah gökyüzüne bakarak dileklerini Tanrı’ya iletmeye başlamış. Öyle ki, güneşi istediğinde hava güneşli oluyor, yağmur yağsın dediğinde yağmur yağıyor, mahsuller giderek büyüyor. Aylar sonra sıra hasata gelmiş, çiftçi buğdayları kesmeye koyulmuş, ancak kestikçe büyük bir şaşkınlığa ve hayal kırıklığına uğramış, başakların içleri bomboşmuş.
Çiftçi sıkıntıyla uykuya daldığı o gece rüyasında yine o sesi duymuş
“Havayı sen kontrol ettin, istediğin her şey olmadı mı? diye sormuşlar.
Çiftçi, “Evet, zaten ben de bundan dolayı şaşkına döndüm, istediğim hava koşullarını sağladım, ama hiç mahsul alamadım.” diye yanıtlamış.
Ses cevap vermiş:
"Sen kötü olduklarını düşünerek hiç rüzgâr, fırtına, kar ve buz istemedin, oysa ki onlar havayı temizleyip bitkiyi güçlü ve dayanıklı hale getiriyorlardı. Mahsul alamamanın tek nedeni, sürekli olarak olumlu olduğuna inandığın koşulları dilemendi"
Televizyonda depremlerle iligili bir belgesel seyretmiştim.Depremler olmasaydı dünya yüzeyinde hayatın olmayacağı söyleniyordu.Dünyanın merkezi magmadan dünya yüzeyine yapılan basınç sübap vazifesi gören depremler sayesinde azalarak dışarı atılıyordu.Aksi halde dünya sürekli şişirilen top gibi basınca dayanamayacak ve patlayacaktı.Eğer seçim bize bırakılsa asla deprem olmasını istemeyiz.Aynı şekilde büyük kasırgalar dünya iklimini dengeleyeci rol oynuyorlar.Bu büyük kasırgalar olmasaydı dünyada canlıların yaşayamayacağı soğuklar ve sıcaklıklar olacaktı.Halbuki biz bunlara sadece feleket gözüyle bakıyoruz.
Günlük hayatımızda da seçimler bize bırakılsa hiç bir aksilik olmasın,bütün insanlar bizi sevsin,hiç kimse bizi eleştirmesin isteriz.İstisnasız hepimiz bütün insanlar tarafından sevilmeyi istemez miyiz? Kim nefret edilmek ister? Ancak başımıza gelen felaketler ,bizi üzen ve kıran insanlar hiç bir zaman tesadüf değildir.Mutlaka bir amaçla karşımıza çıkarılırlar.Bu yüzden onları suçlamayalım ve nedenlerini düşünelim.
Sizin yazılarınızı ve televizyon programlarınızı uzun süredir takip ediyorum.Tüm samiyetimle söylemek isterim ki siz çok seviyorum ve çok büyük saygı duyuyorum.İnşallah öbür dünyanızda bu dünyanız gibi aydınlık ve mutluluk dolu olur,orada da tüm sevdiklerinle beraber olursunuz.Sizin bazı yazılarınızda insanlara çok kırıldığınızı okuyorum.Sizin üzülmeniz beni çok üzer ancak hayatda hiç bir şeyin tesadüf olmadığını bize söyleyen sizsiniz.Hayatda her şey hassas bir denge üzerine kurulu. Bize kötülük yapanlar olmasaydı dostlarımızın değeri nasıl bilebilirdik? Hastalık olmadan sağlığın kıymetini, aynı şeklide acı ve keder olmadan mutluluğu anlayabilir miyiz? Başımıza gelecek hiç bir şey tesadüf değildir.Allah'ın izni olmadan yaprak bile kıpırdamaz.Allah'ın bildirdiği gibi " Bizim hayır bildiğimiz şey şer, şer bildiğimiz şey de hayır olabilir"
Sizin sağlığınız ve mutluluğunuz her şeyden önemlidir.Sizden tek ricam sizin değerinizi bilmeyen insanlara üzülmeyin ve onların doğru yolu bulmaları için dua edin.Belki de buna ihtiyaçları vardır.
Sevgi ve saygılarımı sunar,ellerinizden öperim.
Ömer Erkul
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Bu dünya darılma pazarı değil, dayanma pazarıdır Yazan Ömer Erkul
Cvp: Bu dünya darılma pazarı değil, dayanma pazarıdır Yazan Sabri Tandoğan