Bu yolda ilk aşama, insanın eşya ile olan ilişkilerini güzelleştirmesidir. Eşya denince insanların aklına çevresinde gördüğü masa, sandalye, elbiseleri... geliyor. Eşya ile ilişkilerin düzenlenmesi ne demek? Onu eşya olarak değil, Allah’ın bir tecellisi olarak görmek demek. Ben bazen bulaşık yıkarken onu Allah’ın elini tutuyormuş gibi tutarım. İki tabağı üst üste koyarken incitmemeye gayret ederim. Çay fincanlarımı bambu tabak altlarına koyarım ki, bırakırken ses çıkarmasın diye. Dünyada en güzel ses, sessizliğin sesidir. Bazen gardırobumu açar, elbiselerimi okşar severim. Elbiselerim 30-40 yıllık bile olsalar yeni gibidir. Çünkü onlar seviliyor, öpülüyor, okşanıyor. Önemli olan eşyayla güzel ilişkiler kurmak. Ben eve girince bütün eşyalara saygıyla selâm veririm.
Bu yolda ikinci aşama, hayvanlarla güzel bir iletişim kurmak. Ondan sonra bitkiler geliyor. Bu kurumuş bir gül olur, bir ağaç olur, hatta kuru dallar olur. Kurumuş dallara dikkât edin, onlarda öyle bir güzellik var ki, onu yakalamaya çalışın. Evimde güzel bir çam ağacım var. Onu incitmemeye hep dikkat ediyorum. Ona hep ilân-ı aşk ediyorum, ona şiirler okuyorum.
Bütün bunlardan sonra insanlarla ilişkilerin düzenlenmesi geliyor. İnsanlara öyle bir ilgi göstereceğiz ki, onları ayırmadan seveceğiz. Bugün dinsiz dediğimiz bir insanın, yarın bizi fersah fersah geçmeyeceği ne malûm? Bazı hayat kadınları para için vücutlarını satıyorlar, ama para için vicdanlarını satanlara ne demeli? Bize düşen, baştan herkese karşı saygı duymak. Bu şekilde insan içindeki sevgiyi hep büyüterek bu yolda ilerleyebilir.
Şimdilerde aşk kelimesi çok ucuzladı, ayağa düştü. Aşk, bir insandan hareketle Allah’a yükselmektir. Her şey bir insanı sevmekle başlar.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.