Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Çalış, kazan, ye yedir, bir gönül ele getir...
Gönderen : Müzeyyen
Tarih : 10/27/2016 4:35:42 PM


.


 Selamün aleyküm Değerli Kardeşlerim...


 


. Acizane bir yazımı sitenize  acizane bir yazımı gönderiyorum. Selametle efendim .


Vesselam...


 


" Aç olan özünü doyurmak için elini çabuk tut, çünkü vakit keskin bir kılıçtır ." (Hz. Mevlânâ K:S)


 


Bir pazar günü anneler günü hasebiyle, grubumuzdan bazı hanımlarla huzur evine ziyarette bulunduk halen o ruh hali ve teessürü üzerimizde bulunuyor.. Kapıdan içeri , girer girmez kasvetli bir hüzün kaplıyor içinizi gözyaşlarınızı tutamıyorsunuz içinizden "  Ey insan ! sana verilen muvakkat ömür ,su gibi akıyor rüzgar gibi esip gidiyor. güneşteki buz gibi eriyor uzak görülen her şey yakın uyan kendine gel kabirde uyanmadan şimdi uyan . "  Değerini, kıymetini, Rabbi'nin yanında ara değer bilmezlere, vefa bilmezlere ömrünü  onlar için adar, onlar için tüketirsen ,onlarda işlerine yaramaz oldu mu acımadan terkederler seni... Güçsüzlüğüne çaresizliğine aldırmadan, onları sonsuz seven yüreğin hassasiyetini anlamadan  daha rahat bir yaşam için  harcarlar seni...!  Ey insan şu kısacık hayatta, yalnızca Rabbine rağbet et ...!


Kıymetini gel Onda ara...! kıymetini yalnızca O bilir elbette...


Allah'a  teveccüh ederek geçtiyse ömrün Huzur evinde de olsan orası sana cennet olur...Mahsun olma !


Güzel insan, sevgi dolu insan yaşlansa da sevimli güzel, insanlar onun hoş sohbetinden  nur yüzünden inci mercan sözlerinden, ayrılamıyor. kibirli insana gelince yaşlansa da kibrinden bir şey kaybetmemiş    sevgi dolu ifadelere çıkışarak,  öfkeyle  bertaraf ediyor "  


- Ben kimseye elimi dokundurmam ,kimseye elimi öptürmem !  " 


deyip kızıyor. Kimisi ise ısrarla bizim elimizi öpmeye çalışıyor. Genç bir hanım yada genç kız hediyeler almış onlara dağıtıyor sevgiyle " anneciğim " diye onları onore ediyor, şefkatle davranıp  sevgiyle kucaklıyor onları hallerine bakılırsa onu görmekten çok mutlular sık sık gelen birisine benziyor. tüm gençlerimiz örnek almalı bu davranışı diyorum arkadaşlara, tekrar gelmemiz için ısrar ediyorlar .


Kimisi ise halen oradan kurtulma derdinde herkese malından ,mülkünden bahsediyor bakıcı aradığını söyleyip yalvarıyor,


" -Ne olur ...! bana bir bakıcı bulun bir milyar maaş vereceğim ." diye, Belli ki öyle diyerek kandırıp yatırmışlar.


Vedalaşıp bahçeye iniyoruz orada oturanlarında yanlarına gidip tebrik ediyoruz burada bir hanım dikkatimizi çekiyor elinde sigarası masada oturuyor sanki bir tatil köyünde tatil yapıyor gibi rahatı oldukça iyi görünüyor. Kucağında ise siyah bir kedi huzur ve sükunet içinde oturuyor, sanki anne kucağında gibi güven içerisinde ,vefasız evlatların, vefasız dost ve tanıdıkların  diyeti gibi ,insanlara vefa dersi veriyor.


Bizim gruptan seksen yaşlarında yaşlı teyze


" -Ne zaman buraya düştünüz ? "


diye sual ediyor. Kedili hanım birden kızıyor ne düşmesi AAA ...!  moralimizi bozma...Teyze her gördüğüne evin var mıydı, eşin var mı ? Çocuğun var mı ? diye soruyor. annesini ziyarete gelen bir hanıma annene


" - neden bakmadın ? " diyor .


O hanım da "iki aya yakın  baktım sonra eşim istemedi" diyor.


Düriş ( çalış) kazan ye yedir


Bir gönül ele geçir,


Yüz bin Kabe'den yeğdir


Bir gönül ziyareti.  


(Yunus Emre Hz. )


Evet onların da bir zamanlar evleri, çocukları , eşleri vardı ,bir giydiklerini bir daha giymezlerdi belki zaman değirmeni onları öğüttü. İmam Fahreddin Razi Rahimetullahı aleyh  tefsiri kebir'i yazarken Asr Suresine gelince önce manayı tam idrak edemez, gönlünde hissedemez ta ki ;   pazar da bir buz satıcısına tevafuk edene kadar  Allah tarafından Onu kendine getiren duyduğu ses şöyledir ,  " - Sermayesi eriyen şu adama merhamet edin " Hitabını duyunca  işte bu Asr Suresinin tefsiri  şimdi idrak ettim der... 


İnsana verilen en büyük sermaye ömür ve kalp, insanoğlu işte...! ömrünü etrafın dedikodusuyla, sahip olduğunu sandığı fani şeylerin hesaplarıyla boş şeylerle ziyan eder, kalbini kötülükle karartır perdelerse Hakk'ın nurundan tecellilerinden mahrum ederek ağyar ile meşgul olarak  en büyük ziyan içinde bir müflis olur. Bu  Fakirde Asr Suresinin tefsirini bir kamyon yazısıyla  ,  hüzünlenerek  okumuştum her gördüğümde duygulanarak ; Ziyan ettiğim ömrüme yanarak gözlerimi yaşartmıştı.


Yazın memlekete gittiğimizde, anne babamın oturduğu mahallede sık sık rastladığımız,  bir kamyon dikkatimi çekiyordu, arkasında bir yazı vardı " Yaşandı ve bitti " yazıyordu ve plakasında ise " SC " harfleri  Yani " Sicil " ...Wiliam Shakespeare'a göre dünya bir oyun sahnesi Kur'an ifadesiyle de  hayat, oyun ve eğlenceden ibaret. Oyun  sırası gelen oyununu oynar ve sahneyi terkeder önemli olan senaristin istediği rolü güzel ve ahsen olarak oynamak ve güzel bir oyun sergilemek, kamyon plakası gibi sicili bozmadan yüz akıyla savunulacak güzel bir defterle ilahi huzura varmak.


Hayatı dışımızdakilerle uğraşarak gereksiz şeylerle meşgul olarak ziyan etmektense ömrü boş şeylerle tüketmektense, insan  özünde ki hazineyi keşfetmeli son nefese kadar daha iyiye daha güzele gayret etmelidir iyinin de daha iyisi, güzelinde daha daha güzeli var..


.Dünyaya tekamül etmek için halifelik vasfını ortaya çıkarmak için geldin ey insan... Ey Gönül, Sen de , güzelliklerle çık yola arı duru bir gönül götürme derdine düş bunu dert edin. Tabiat boşluk kabul etmez özünü güzelliklerle dolduramazsan nurlandıramazsan için kömürlük gibi kararacak, kalbin paslanacak ...Yüzünü Rabbine dön rücu et huzurda imiş gibi her daim yaşama gayretinde ol...Üç günlük dünyanın safasına aldanma sahip olmaya değil! Şahit olmaya Hz.İnsan olmaya geldin ömür geldi geçiyor... Daha ne zaman kendine geleceksin bilmem ki ...! 


Daha ne duruyorsun vakit keskin bir kılıç,  neler uğruna nelerden vazgeçiyorsun faydasız ve boş şeylerden yüz çevirmiyorsun, en büyük hazzı kullukta bu!  bunu zevk u safa et. Bahtiyar insan odur ki ; dünyaya geliş Hakk'ın eliyle gönderiliş amacını kavrar.. Her daim Onu ve Ona yakın olmayı arzu eder...Ömür geldi geçiyor bile ... Yaşamak farkında olarak yaşamaktır. Allah'lı geçen ömre ömür denir. Ziyan edilen ömre ise eyvah demek düşer ...


Geldi geçti ömrüm benim, Bir yel esip geçmiş gibi


Hele bana öyle gelir , Bir göz açıp yummuş gibi.


İş bu söze Hakk tanıktır, Bu can gövdeye konuktur.


Bir gün olur çıkar gider kafesten kuş uçmuş gibi.


Yunus Emre'm bu dünyada ,  İki kişi kalır ancak


Biri Hızır İlyas ola Ab-ı hayat içmiş gibi


(Yunus Emre Hz.


 


Dolu bardakta Gül yaprağı olmak duasıyla ...Saygılarımla Efendim


Veselâmmmmm


 


Müzeyyen Cihangiroğlu


Not: Sitemizde daha önce yer alan ancak ana makine kaynaklı bir nedenle silinmiş olan bu yazıyı tekrar yayınladık. Müzeyyen hn'a tekrar teşekkür ederiz. Selam, saygı ve sevgilerimizle.


Site.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]