Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Önce dil bozuluyor, sonra her şey.
Gönderen : Şengül İnal
Tarih : 11/5/2016 4:51:01 PM


.



Çok kıymetli BABACIĞIM ve Değerli site sakini gönül dostları,









Hepinizi en derin saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.









Mübarek kış ayları içinde bulunduğumuz şu günlerde her sabah umutla perdeyi aralayıp dışarıya bakıyorum. Her yanı kaplayan o mübarek bembeyaz örtüyü görebilmek umuduyla..









Yaratanın parmak izlerini taşıyan, her biri diğerinden farklı ve olağanüstü güzellikteki kar kristallerinin oluşturduğu nurdan örtüyü görebilmek ümidi ile. ...O kristallerin herbirindeki gizemin bir tekini bile çözebilme idrakinden uzak biz insanlara lütuf olarak inen sevgili kar tanelerini görebilmek arzusuyla...









Kar taneleri gökyüzünden yeryüzüne yavaşça süzülerek , yeryüzünü beyaza boyarken hangi ressam bu güzelliğe denk bir sanat eseri ortaya koyabilir ki?









Müsaadenizle yıllardır içimi sızlatan bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Nefsimizin zorbalıklarına hergün bir yenisinin eklendiği bu günlerde sözlü ve yazılı basında ; büyük kentlere ALLAH'IN lütfu olarak yağan kar tanelerine hakaret içeren "beyaz kabus", "beyaz afet "gibi talihsiz sözleri esefle kınıyorum.









Bugünlerde insanların başta kayak merkezleri olmak üzere bir çok yerleşim yerinde "kar duası"na çıkacağını işitiyoruz. ANKARA İSTANBUL gibi büyük yerleşim alanları kuraklık tehdidi yaşarken hiç düşündük mü acaba? bu sonuca sebep alabilecek neler yapmış ve söylemiş olabiliriz diye.









Şükrü eda edilmeyen her nimet gibi bu nimetin de elimizden uçup gittiğinin farkına varamamak gafleti içinde olduğumuzu düşünüyorum. Güzel vatanımızın dört bir yanından kuraklık manzaraları izlerken içim sızlıyor.










Güneş ışınları üzerine düştüğünde ışıldayan, ağaç dallarını tartan kar kümelerinin daldan havalanan bir kuşla lapa lapa yere düştüğü kar manzaraları, havadaki muhteşem kar kokusu ... İnsanın bütün duyularını harekete geçirip ayaklarını yerden kesmiyorsa, bu kimin kabahati acaba? Görenedir görene, körenedir köre ne. Neleri görememiş olabileceğimi düşünürken içim titriyor.









ALLAH idrakimizi artırsın İnşaallah. Sonsuz sevgi ve saygılarımla mübarek ellerinizden öpüyorum .









--------------------------------------------------------------------------------





Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :





Sayın Şengül İnal,


Kıymetli yavrum, mailinde karın yağışını ne güzel anlatmışsın. Seni tebrik ederim. Yalnız değindiğin sözlü ve yazılı basındaki kış için, kar için yazılan ve söylenen çirkin sözler beni de üzüyor, müteessir ediyor. O kadar çirkin ifadeler kullanılıyor ki aslında yağan her damla yağmur herbir kar tanesinin kıymetini bilebilsek Allah’a sonsuz şükürler eden, secdeye kapanırdık...Ama bugün basınımız ne yazık ki edebini, inceliğini, zarafetini, hayasını, efendiliğini kaybetmiş durumda. Artık, birçok kadın en çirkin en müstehcen, en müstekre bir şekilde göğüslerini fora ederek çıkıyor. Bundan çıkanlar haya yönünden, edep yönünden bir sakınca görmüyorlar. Şerefli bir insan nasıl babasının, dedesinin, misafirinin, komşusunun, çarşıdaki esnafın önüne göğüsleri meydanda çıkamazsa televizyonda nasıl çıkabilir? Bu iş ne yazık ki kıyafette de öyle, dilde de öyle. Bizim ecdadımız lambayı yak, lambayı söndür bile demezmiş. Yakmak ve söndürmek kelimeleri yangın imajını hatıra getirebilir, hassas insanları bu imaj tedirgin edebilir diye. Hiç unutmuyorum bir kış günüydü. Güzel bir kar yağmıştı. Rahmetli eşimle beraber hayranlıkla seyretmiştik. Ekranda bir adam niye kar yağdı diye gözleri çakmak çakmak, sanki mana alemine savaş açıyor. Bu gibi durumlarda aklıma hep bir Ayet-i Kerime gelir: “İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri helak eder misin Allah’ım?”


Ne dyelim yavrum, bazan söz de bitiyor. Geriye sadece başımızı öne eğerek sessizce ağlamak ve dua etmek kalıyor.


Allah’ım bizleri affet, bizleri bağışla, seyyiatımızı hasenata çevir...





Sabri Tandoğan Efendi Hz.


Aziz Ruhlarına Fatihalarla...

 

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]