Sizin değerli öğütlerinize ihtiyacım var. Rahmetli anneannem dayım için hep beddua ederdi, inşallah oğlan ekmeği yemesin diye. Annem hep söylerdi ,aman anne beddua etme, anne bedduası tutar diye, dinletemedi. Şİmdi dayımın oğlu 42 yaşında ve hiç bir iş yapmadan dayımların evinde oturuyor. Karısı asgari ücretle çalışıyor. Üniversite çağında iki kızı var, fakat okutamıyorlar. Durumları perişan. Ben bunu hep anneannemin bedduasına bağlıyorum. Siz bir yazınızda istersek ölülerimizle iletişim kurabileceğimizi söylemiştiniz. Anneannemin bu bedduasını geri alması mümkün müdür?
Sevgi ve saygılarımla
Serap Tan
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Serap Tan,
Kıymetli yavrum, olay ananenin bedduası değil, dayınızın oğlunuzun eşekliğidir. Utanmaz adam kırk iki yaşında kendini asgari ücret alan karısına besletiyor. Eğer bu insanda zerre kadar şeref, haysiyet varsa ben ne olayım. İnsan utanır yahu. Mailini okuyunca çılgına döndüm. İş bulamıyorum demek namussuzluğun bir başka çeşididir. Kezban Anne genç yaşında sokaklarda ayakkabı boyadı, simit sattı, maydanoz sattı, marul sattı, ciklet sattı, çocuklarını besledi, büyüttü. Ne utanmaz adam o, kırk iki yaşında kendisini karısına besletiyor. Yuh olsun. Ben o kadının yerinde olsam ona zırnık yedirtmem. Ölsün açlıktan. Kıymetli yavrum, ne olur böyle manyaklarla kafanı bozma. Onların her ikisi de benim nazarımda beş para etmez. Al birini vur birine. Lütfen temiz kafanı, temiz kalbini onlardan uzak tut, içini kirletme. Şu satırları yazarken tir tir titriyorum. Olmaz böyle şey.
Kıymetli yavrum, bu konuda diyeceklerim bu kadar. Duygularını, düşüncelerini belirten yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun.