Sevgili Büyüğüm ve tüm site arkadaşları,
Uzun bir aradan sonra hepinize sonsuz selam ve sevgilerimi sunuyorum. Değerli büyüğüm, ne TESADÜF?? Ki ben de son bir aydır sizin ve Sayın Hatice Hanım'ın bahsettiği Hazmetme konusuna yöneldim. Çok kitaplar okudum, çok düşündüm, kalabalıklar içinde yalnız kalıp tefekkür etmeye çalıştım. Anladım ki okumak çözüm değil. Anladım ki bilmek yasamak değil. Anladım ki bakmak görmek değil. Bir zaman geliyor öğrendiklerimizi hayatımıza uygulamamız gerekiyor, ilim sahibi olmak ilmi yasamakla eşdeğer değil. Evet, hazmedebilmek, özümseyebilmek yasabilmek, iste MAARİFET budur. Yoksa öğrendiklerimizi yasayamadıktan sonra, üzerimizde duran emanet bir elbiseye benzer, çekilip alınır elimizden. Ve bende küçük de olsa ilk adımla yola çıkılır misali, bildiklerimi hayatıma geçirmeye başladım, her şeyin arkasında sinirlenmeden, kızmadan Gerçek faili görmeye caba sarf ediyorum ki, ilmimle amel etme düzeyine varayım, çoğu zaman bir köseye çekilip yalnız kalıp ferahlıyor ve yeni bir enerjiyle, kaldığım yerden devam ediyorum, Yüce Sultan hepimize ilmimizle amel etmeyi, amel ettikçe bilmediklerimizi öğrenmeyi nasip etsin ve ŞUUR körlüğünden korusun.
Değerli büyüğüm su anda düşünce dünyam iste böyle, Dün gece bir internet sitesinde ilk defa bir resmini gördüm Sayın Münir Derman'ın, inanın içimde bir şeylerin hareket ettiğini hissettim o an. O’nun ilahi cezbesine kapılmamak mümkün değil. Nur içinde yatsın. Yüce Rabbim hepimize ondaki gibi ilahi bir ask nasip etsin. Size site arkadaşlarına ve evrendeki tüm şuur boyutlarına sonsuz selamlarımı sunuyorum. İyi geceler NURTEN
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Nurten Hanım,
Efendim, kıymetli mailinizde düşünerek nice okumalardan sonra vardığınız sonuçları yazıyorsunuz. Fevkalade güzel. Sizi tebrik ederim. Gönül Sohbetleri kitabının altıncı cildinde Rainer Maria Rilke bölümü var. Rilke, Geothe’den sonra Alman edebiyatının en büyük ismi. Orada Rilke’den alıntılar var. Hele “Görmeyi öğreniyorum” diye bir bölüm var. Yarabbi onu kaç kere okudum bilemiyorum. Okumaya doyamıyorum. Lütfen siz de o bölümü tekrar tekrar okuyun. Ne güzel belirtmişsiniz, herkes bakıyor, ama herkes göremiyor. Gördüğünü sanıyor. Bazı kimselerin, bazı kitapları okuyup bildiklerini sanmaları gibi. Kendimizi ne güzel aldatıyoruz. Kitap okumak başka, bilmek, öğrenmek başka. Çoğumuzun hayatı sanal bir dünyada geçiyor. Mecelle’de bir kural vardır: “Zan ile yakiyn hasıl olmaz” diye. Bizler ne yazık ki ömürlerimizi bir şeyleri zannederek geçiriyoruz. İnandığımızı sanıyoruz, sevdiğimizi sanıyoruz. Daha da acısı cebimiz üç kuruş görünce, bir mevki, makam sahibi olunca kendimizi adam olduk sanıyoruz. Velhasıl ömrümüz zanlarla, vehimlerle, kuruntularla, hayallerle geçiyor. Bir gün bir de bakıyoruz ki maç bitmiş. Artık yapacak hiçbir şey yok. Aman Yarabbi, ne kadar acı, ne kadar feci! Bütün bunların başı nedir biliyorsunuz, kurtuluşa nereden çıkabiliriz biliyor musunuz? Önce, her şeyden önce tevazu kapısından geçerek. O kapıdan geçmeden gerçek manada edep de olmuyor, saygı da olmuyor, şükür, sabır, kanaat de olmuyor. Bunun için ben bütün güzelliklere açılan kapının tevazudan geçtiğine inanıyorum. Mütavazi olmak, kendi hiçliğimizi, kendi zavallılığımızı, kendi aczimizi idrak ederek başımızı öne eğmek. Yunus Emre,
“Miskin Yunus, sen seni
Bir adam mı sanırsın
Halini miktarını
Bil derlerse ne dersin”
diyor. Gandhi, “Sabahleyin evimden çıkarken kendimi ayakkabımın üzerindeki bir toz zerresinden büyük görsem utanır, ağlayarak Allah’tan af dilerim” diyor. Bizler ne yapıyoruz, aman Yarabbi, sıralamaya bile utanıyorum. Mehter davulu gibi mütemadiyen ben, ben diyor, her gün biraz daha uçuruma doğru gidiyoruz. Ne kadar acı...
bütün mesele hiçliğimizi idrak edip, tevazu kapısından geçebilmek. Yapabilenlere ne mutlu. Efendim, girdiğiniz güzel, nezih, temiz yolda size başarılar diliyor, bütün günlerinizin sağlık, huzur ve mutluluk içinde geçmesini diliyorum. Bütün güzellikler sizin üzerinize olsun.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.