Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: Sevmek devam eden en güzel huyum
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 3/4/2007 7:35:58 PM


Sayın Özden Çiçek,
4.3.2007 tarihli mailinizi aldım.
Efendim, yine bizleri günlerce düşündürecek bir mail göndermişsiniz. O kadar derin anlamları var ki günlerce dedim ama aslında bu söz aylarca, yıllarca da olabilirdi. Biz hep olayları dar egoizmamız, terbiye edilmemiş nefsimizin, bencilliğimizin çerçevesinden görmeye alıştığımız için bir türlü objektif görüşe ulaşamıyoruz. Onun için de mutsuz, huzursuz ve sıkıntılı oluyoruz. Ben, ben dediğimiz sürece hep mutsuzluğa doğru koşuyoruz. Ve o zaman huzur, güzellik bir kelime olarak kalıyor gözümüzün önünde.
Yıllar önceydi, Rana Sultanla evliliğimizin ilk gününe giriyorduk. Nikah salonunda Mücteba Bey nikahımızı kıymıştı. Sonra Yenimahalle’deki eve geldik. Çavuşoğulları Camiinin imamı Rıza Çöllü Hocaefendi nikahımızı kıymaya geldi. Nikahtan sonra yemeğimizi yedik ve el öpüp hayır dua alarak Sıhhiye Cihan sokaktaki yeni evimize gittik. Kapıdan giriyorduk, Besmeleyle ilk adımlarımızı attık. Rana’ya döndüm, “Bak sevgilim, dedim, biz artık kanun önünde de Allah’ın önünde de evliyiz. Bir ömrü beraber yaşıyacağız. Gel seninle bir mukavele yapalım”. Rana yüzüme baktı, dedim ki “şu andan itibaren bu evde ne senin dediğin olacak, ne benim. Bu evde yalnız Allah’ın ve Peygamberin dediği olacak”. Rana, her zamanki ince, edepli ve saygılı haliyle “kabul” dedi. Ve son dakikaya kadar ikimiz de mukaveleye sadık kaldık. Sonuç ne oldu; sade Türkiye’de değil, dünyada da eşi benzeri olmayan bir evlilik başladı. Kırkdört yıl bir masal gibi, bir aşk rüyası gibi geçti.
Efendim, bütün mesele egoların biryana bırakılması. Allah ve Peygamber yolunda el ele verilmesi. Bunu yapamadığımız sürece kayıtsız ve şartsız olarak mutsuz olmaya, iğneli beşikte yaşamaya mahkum ve mecburuz. Bu günümüzdeki evliliklerde ilk çirkinlik, kabalık, hoyratlık nikah memurunun önünde tepişirken başlıyor. Neymiş efendim, kim kimin ayağına basarsa evde o egemen olurmuş. Onun sözü geçermiş. Salaklar, geri zekalılar, firavun taslakları. Siz, bu kafayla dört, beş ay sonra soluğu boşanmak için mahkeme koridorlarında alıyorsunuz. Ne demek benim sözüm geçecek? Ben nemrut muyum, ben firavun muyum? Evlilik, karşı cinsten iki insanın el ele vererek bu dünyada da öbür dünyada da beraber olmak sözünü vermesidir. Ya o iğrenç para, eşya, mal, mülk kavgaları. Utanç verici, yüz kızartıcı, onur zedeleyici pazarlıklar, çekişmeler. Olmuyor efendim, biz nefsaniyetimizin kölesi oldukça her konuda iflas etmeye, zehir kusmaya, başkalarının maşası olmaya mecburuz. Şair

“Memlekete kıymayın efendiler”

diyordu. Biz de kendimize kıymayalım, dünyamıza kıymayalım, ahiretimize kıymayalım. El ele verelim, diz dize verelim, göz göze verelim, evlilik hayatımızda bir güzelliği yaşayalım.
Efendim, ta Dubai’den benim televizyondaki Pazar sohbetimi dinlemeniz beni çok mutlu etti. Ben ve sitemiz mensupları size sonsuz sevgilerimizi, saygılarımızı sunuyoruz. Allah’ın selamı üzerinize olsun.

Sabri Tandoğan


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Sevmek devam eden en güzel huyum Yazan Özden Çiçek
Cvp: Sevmek devam eden en güzel huyum Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]