Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sabri Baba ile Hak Sohbetleri.
Gönderen : Fatmagül
Tarih : 11/18/2016 9:35:52 AM


.


Saygıdeğer Babacığım, değerli gönül dostları,




  Çok şükür yeni bir güne daha gözlerimizi açtık.Günün doğması ile birlikte Kuşlar ötüşmeye başladı.Belki işiten kulaklar için, yeni günde yaşama sevincini,cıvıltısını etrafa dağıtmak için. Allah cümlemize aydınlık, huzur ve mutluluk dolu nice hayırlı günler nasip eder inşallah.




     Sözü Değerli Büyüğümüzün inci damlası sohbetlerine bırakalım . Hayırlara vesile olur inşallah.




        DEĞERLİ BÜYÜĞÜMÜZ SABRİ TANDOĞAN'LA HAK  SOHBETLERİ 




     -Efendim hayat olayları karşısında paniğe kapılmamak için neler tavsiye edersiniz.?




     -Kur-an'ı Kerim'de hepimizi hergün düşündürmesi gereken bir ayet var: "Allah her an yeni bir şe'n üzeredir.” Her an yepyeni bir oluşum bizi ve herkesi bekliyor.Bu nedenle hepimiz her an, her şeye hazır olmalıyız. Ölüm'de dahil, hastalık, parasızlık, işsizlik,yanlış anlaşılma, iftira bizleri her an bulabilir. Bunun gibi daha nice olaylar her an karşımıza çıkabilir. Bugün tuzumuz kuru olabilir, yeme içme, giyinip kuşanma ,oturup kalkma problemlerimiz olmayabilir. Ama yarın neler olacak bilmiyoruz ki. Bu nedenle hepimiz hayat olayları karşısında son derece dikkatli uyanık olmak zorundayız. Bir anda,hemde hiç beklenilmeyen bir anda her şeyimizi kaybedebiliriz. Bu nedenlerle hayat yolunda daima dikkatle, itina ile, edeple, saygıyla yürümeliyiz.




    Rahmetli Hocam Münir Derman Hz derdi ki; İmkan nispetinde abdest alın. Abdest alırken etrafımız meleklerle doluyor, yani meleklere çağrı oluyor. Su ile abdest alma imkanımız yoksa teyemmüm ile abdest alalım. Abdestli olmak bizi edep yolunda daha dikkatlı, uyanık olmamızı sağlıyor.




    -Efendim bu yolda yürürken feyz almak gerekiyor sanırım.Nasıl Feyz alınır?




   -Feyz Allah yolunda yürümek, Allah'ın emirlerini imkan nispetinde yerine getirerek, manen tekamül etmek. Feyz'in kaynağı Allah. Ancak gönlü temiz olanlar,Allah ve Peygamber aşkı ile dolu olanlar Feyz-i İlahi’ye ulaşırlar. 




    -Teslimiyet de gerekli mi?




    -Allah’a teslim olmak demek, her bakımdan teslim olmaktır. Teslimiyet halinde şikayet yok. Hani bir türkü var.”Ne gelirse Haktandır” Burada tam bir teslimiyet var. Kayıtsız şartsız. Sonra bunun arkasından bir neşe,mutluluk hali geliyor. “Şinanay yavrum,şinanay nay”




    -Teslim olabilmek,manevi neşeye erişebilmek için bazı çilelere katlanmak mı gerekiyor?




   -Çile çekmeden tasavvuf yaşanmıyor.Bu çileyi hoş karşılamak, hatta teşekkürle karşılamak lazım. Çile ya açlıkla oluyor, ya parasızlıkla oluyor,ya çevredeki insanlar sizi hor görüyor.İtiyor,kakıyor. Ya uykusuzlukla oluyor. Ne diyor Yunus Emre; “Hak’tan gelen şerbeti içtik Elhamdulillah” Bazıları içmem diyor. E içme…O zaman olgunlaşamazsın.




Hayatta lüzumsuz, sebepsiz hiçbir şey yoktur.Gök gürültüsünde de bir ikaz, bir alarm veriliyor. Kendinize gelin deniliyor.




   -Efendim bazen yaşadığımız çok güzel,olağanüstü diyebileceğimiz durumlar oluyor. Bunu birine anlattıktan sonra o güzellik kayboluyor. Bu neden oluyor?O güzelliği kaybetmemek için ne yapalım?




   -Yavrum manevi hayatın öyle incelikleri var ki; Bize bir manevi ikram verildiğinde, onu şükranla karşılamak ve hiç kimseye anlatmamak lazım. Sükut olsun sana tevhid.




Değerli büyüğümüzün hayat karşısında duruşumuzla ilgili inci kıymetinde nasihatleri devam ediyor.




   -Bizi yolumuzdan hiçbir şey döndürmeyecek.Başkaları ne düşünürse düşünsün.Bazıları başkalarının vereceği hükme göre kendilerine değer biçiyorlar.Demek bende iş yok ki; benden uzaklaşıyorlar diyor. Bu çok yanlış.Başkalarına göre kendimize değer biçmeyelim. Ebu-Leheb Peygamberimizi görebildi mi? Bir manevi büyük bize ayna olmazsa, biz de kendimizi göremeyiz.




Kur-an’ı Kerim “Biz yeryüzünü size musahhar kıldık” diyor. Yani,gezin,dolaşın, insanlarla tanışın. İnsan ünsiyetten kesilirse, insanlıktan da kesiliyor. Keşke mümkün olsa da yeryüzündeki bütün insanlarla görüşsek.




   -Her insanla dialog kurulabilir mi?




   -Her insanla dialog kurulabilir. Şartı şu; Kendi benliğimizi bir tarafa koyacağız. Nefisler çarpışınca dialog kurulamıyor. Ben kiminle konuşursam, çekiveriyorum kendimi. Yalnız o karşımdaki insan kalıyor. Bütün mesele nefsaniyetimizi kenara koymak, bunu yapınca geçinemeyeceğimiz kimse kalmaz.




Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Onun ve Hakka Göçen Yakınlarının Aziz Ruhlarına Fatihalarla.




Efendim çok teşekkür ederim. Sohbetinizin başlığına “Hak Sohbeti” demek geldi içimden. Çünkü günümüzde bu Hakikatleri ne yazık ki sizden başka dile getiren yok. Gül kokulu ellerinizden öpüyorum Efendim.




Müsaadenizle.




     F.GÜL


 


 

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]