Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Yalnızlığın mis kokmalı.
Gönderen : Sabri Babadan Selam
Tarih : 11/21/2016 4:08:19 PM


.




Kıymetli yavrum,
Sana şunu söylemek isterim: Beşeri münasebetler şimdiki tabiriyle insanlar arası ilişkiler diyebiliriz ki hayatın en önemli yönü. Birçok insanı karamsar yapan, birçok insanı canından bezdiren, bazı insanları intihara kadar sürükleyen hep beşeri münasebetleri iyi ayarlayamamak oluyor. Bazı kimseler verilen selamı bile almıyorlar diyorsun. Onlar aslında kötü insanlar değil. Onlar hayat karşısında paniğe uğramış, korkak, ürkek, zavallı insanlar. Ufacık kafalarına göre kaçış mekanizmasıyla hayatın realitesiden uzaklaşıp kurtulduklarını sanıyorlar. Bunlar o kadar zavallı insanlar ki hayatın güzelliklerinden, insanın yüceliklerinden öyle mahrum kalmışlar ki, onlar yaşamıyorlar, sürünüyorlar. Biz, niye onlara göre kendimizi ayarlayalım. Bir kimse düşün pencerenin önünde oturuyor. O sırada sokaktan bir köpek havlayarak geçiyor. Şimdi o kimsenin pencereyi açıp başını uzatıp köpeğe hitaben “hav hav” demesi mi lazım? Başkaları bize selam vermeyebilir, verdiğimiz selamı almayabilir, ama bundan bize ne? O, bu kabalığı, bu terbiyesizliği, bu saygısızlığı yapmışsa ben niye ona uyayım? Herkes kendi cebinden harcar. Bana düşen vazife yedi milyar insan kardeşime sevgiyle, saygıyla selam vermektir. Ben, insan olarak, kendisine saygısı olan bir kimse olarak buna mecburum. Ama o böyle düşünmeyebilir. İstediği gibi hareket etsin. Bazıları buna itiraz ediyorlar. Ben kendimi ezdirmem, çiğnetmem diyorlar. Ben öyle düşünmüyorum. Oturduğum apartmanda yaşayan bir kimse var. Hep ben ona selam verdim. O başını çevirdi. Yılmadım. Selam vermekte devam ettim. Nihayet bu sene lütfetti, tenezzül etti, o da selam vermeye başladı. Yunus Emre diyor ki




“Ben gelmedim dava için


Benim işim sevi işi


Dostun evi gönüllerdir


Gönüller yapmaya geldim”



Demek ki önemli olan hayat karşısında benim verdiğim sınav. Başkaları şöyle demiş, böyle demiş, şöyle düşünmüş, böyle düşünmüş, bunlardan bana ne?


Aman yavrum, yaşadığımız hayatın her bölümünde son derece uyanık, dikkatli olmak zorundayız. Yoksa çok şeyler kaybederiz. Bizim, başkalarını yargılayarak, eleştirerek kaybedilecek zamanımız yok. Her anımız kıymetli. Bu nedenle şu şunu yaptı, bu bunu yaptıyı bırakıp kendimiz hergün daha iyiye, daha güzele, daha mükemmele gitmek zorundayız. Bu son derece önemli. Yarın, Allah’ın huzuruna çıktığımız zaman, kimsenin hesabı kimseden sorulmayacak. Herkes, kendi faturasını ödeyecek.


Sevgili yavrum, hayat güzel, çok güzel, inanılmayacak kadar güzel. Bizler, bu hayata yeni güzellikler katalım, iç dünyamızı güzelleştirelim, zenginleştirelim. Şair Bedri Rahmi Eyüboğlu


“İnsan alemde insanları sevdiği müddetçe yaşar.”


diyor. Hayattaki en önemli görevimiz insanları sevmek ve onlara faydalı olmaya çalışmaktır. Parolamız hep bu olsun. Haydi, ileriye, güzele, doğruya, iyiye doğru gidelim.


Selam, sevgi, saygı ile.


Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Allah Ondan ve Hakka Göçen Ailesinden Razı Olsun.

.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]