Sayın Arda Bayraktar,

6.3.2007 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, bu mesele o kadar iç içe ki başka meseleleri onlar daha başka meseleleri doğuruyor. Çanakkale harbi yeni bitmiş, İngiliz parlamentosu toplanıyor. Zamanın başbakanı topa tutuluyor. Çok ağır eleştirilere maruz kalıyor. Başbakan dinliyor dinliyor sonra elinde bir kitapla kürsüye çıkıyor. "Arkadaşlar diyor, siz boşuna konuşuyorsunuz". Elindeki kitabı havaya kaldırıyor. “Bu kitapla diyor (Kur’an-ı Kerm’i kastediyor) Türk Milletinin arası açılmadıkça değil İngilizler, dünya biraraya gelse Türk Milletini yenemez diyor. Ve o günden itibaren Türk Milletiyle inançlarının arası açılmaya çalışılıyor. Bugün ne yazık ki bir iki istisna dışında gazeteler ve televizyon kanalları Türk Milletinin manevi değerleriyle çatışma halinde. O sapıkların ısrarla ekrana çıkarılması Türkiye’yi içerden yıkmak isteyen dış güçlerin etkisiyle oluyor. Yalnız burada açıklanması gereken bir nokta daha var. Ne yazık ki bizim insanlarımız da o sapıkların programını dinlemeye bayılıyor. Bir söz vardır: “Marifet, iltifata tabi” diye. O diziler, o kadar çok aranıp seyredilmese herhalde durum farklı olur. Bu durumda biz örnek olalım. Kalitesiz programları seyretmeyelim.

Sevgili yavrum, yeni maillerini bekler, selam, sevgi ve saygılarımı sunarım.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :