Sayın Muharrem Arı,
6.3.2007 tarihli mailinizi aldım.
Efendim, sizi üzen, dehşete düşüren bir olayı mailinizde anlatıyorsunuz. Ben de okurken ürperdim, titredim. Aynen sizin gibi dehşete düştüm ve sonra oturdum uzun uzun, hüngür hüngür ağladım. MEB Talim ve Terbiye Kurulu onaylı İlköğretim 5’inci sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabında Fatiha Suresi’nin son ayeti ve Bakara Suresi’nin 286’ncı ayetlerinin bir kısmının yazılmadığını belirtiyorsunuz. Bakara Suresi’nin 286’ncı ayetinin Kuran'a göre "Sen bizim mevlamızsın, kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et" olması gerekirken "Sen bizim mevlamızsın...bize yardım et’ şeklinde verildiğini, yani "kâfirler topluluğuna karşı" ifadesinin çıkarıldığını yazıyorsunuz.
Bir de Fatiha suresinin sonunda "gazaba uğrayanların ve sapıkların değil" cümlesi yer alması gerekirken, cümlenin "Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet…" şeklinde verilerek bırakıldığını belirtiyorsunuz.
Ve ilave olarak “Danimarkalıların Kur’an’ı Kerim için şiddet içeriyor suçlaması yaptıklarını ve bazı ayetlerin çıkarılmasını istediklerini belirtiyorsunuz.
Bu yazdıklarınızla içim öyle büyük bir acı, ıstırap ve dehşetle doldu ki yalnız ağlamak da yetmiyor. İçimden bağırmak, bağırmak, bütün mahalleyi, bütün Ankara’yı, bütün Türkiye’yi, bütün dünyayı ayağa kaldırmak geçiyor. Yarabbi, bugünleri de mi görecektik? İslama müdahale, Allah’ın kitabının tahrif edildiğini görmek kadar korkunç, dehşet verici ne olabilir. Peki bunu yayınlanmadan evvel gören, inceleyen, araştıran hiç mi müslüman yok? Mailinizde yirmi kişilik MEB komisyonundan geçmiş diyorsunuz. Bunlar uyuyor mu, bunlar nasıl bir cinayet işlediklerinin farkındalar mı? Bu şaşkınlar sürüsü yarın Allah’ın huzuruna çıktıkları zaman bunun hesabını nasıl verecekler? Bunlarda hiç Allah korkusu yok mu? Bunlar hiç kuldan utanmıyorlar mı? Yazıklar olsun. Danimarka, günlerdir alev, ateş içinde. Hepimiz televizyonlarda dehşetle görüyoruz. Acaba bunun sebebi araştırıldı mı? Gerek onların içinde, gerek bizim çok bilmiş yazarlarımızın içinde bu konuyu irdeleyen var mı? Ve bugün artık okullarımız bir korku (inanın kelime bulmakta zorlanıyorum, Milli Eğitimin şu anda içinde bulunduğu gaflet, delalet ve ihaneti anlatacak kelime bulamıyorum) yeri haline geldi. Artık öğretmenler bile okula korkarak gidiyor. Daha geçenlerde TED kolejinde öğrenciler uyuşturucu alırken yakalandı. Ve mesele herzaman ve heryerde olduğu gibi unutturuldu. Uyuşuk insanlara ne yapılır, tabi unutturulur.
Efendiler, efendiler, ateş bacayı sardı. Sizler cumhurbaşkanlığı seçimlerinden başka birşey düşünmeyen kimselersiniz. İktidarı da öyle, muhalefeti de. Bu ne gaflet. Haydi bakalım, şimdi sayın site mensubu “Muharrem Arı” nın yazdığı hususu Milli Eğitim Bakanlığında kime duyurabilirsiniz? Acaba bunu duyurmak için bakandan, müsteşardan, genel müdürden randevu istesek bizi kabul etmeye tenezzül ederler mi? Tek meselemiz var; cumhurbaşkanı seçimi. Gözler dönmüş, yürekler paslanmış. Yarabbi çıldırmamak için bana akıl ver. Şu anda gecenin ilerleyen bir saati. Ve ben bu maili yazarken hüngür, hüngür ağlıyorum. Bu feryadı duyacak yok mu?
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Geri Dön