Değerli Büyüğüm,
Ben ilk önce tesadüfen internette dolaşırken Opr. Dr. Münir Derman Efendiyi Tanıdım Nur İçinde Yatsın Allah Rahmet Eylesin. Sonra onu araştırırken de Tesadüfen sizi tanıdım ve Bu Siteye ulaştım. Münir Dermanın sesini dinlerken anlatımlarını okurken inanılmaz bir ruh hoşluğu yaşıyorum bu çok garip bir duygu, bu huzurun bir tarifini de yapamıyorum.
Sizden öğrenmek istediğim hususlar şudur; İnsan bir anda şöyle bir duyguya kapılıyor kendisindeki bütün kötü hasletler, kötü alışkanlıklar gözünün önüne geliyor ve irkiliyor hemen o anda büyük bir pişmanlık duyuyor, hemen bunlardan kurtulmak istiyor tövbe ediyor o andaki haleti ruhiyeyle büyük bir mutluluk yaşıyor tarifsiz bir mutluluk fakat gece yatıp sabah kalkınca yine eskiye dönüyor bir evvelki o huzurlu atmosfer gidiyor ve aynı hataları tekrarlıyor. Bu hatalardan nasıl kurtulunur ve pişmanlık duyduğu o andaki huzurlu ortam bozulmadan sürekli devam edebilir, bunun bir sırrı var mıdır?
İkinci soruma gelince Değerli Büyüğüm, ben kitapları çok seven kitap almayı okumayı çok sevende bir genç kardeşinizim, fakat kitapları başından sonuna okuyamıyorum, hemen sayfaları atlıyorum, farklı sayfalardan başlıyorum, bir bölümden sıkılıyorum kendimce kuralar çekip o sayfayı okuyorum, bu düzensiz okuma şeklinden kurtulmanın bir metodu var mıdır okumada hangi yöntem sağlıklı bilgi edinmeye bilgileri kendinde saklamaya yarar?
Üçüncü soruma gelince değerli büyüğüm ''Sabır'' nedir? Nasıl elde edilir.
Dördüncü soruma gelince değerli büyüğüm bazen Hadis Kitaplarında bazen de eski tasavvuf büyüklerinin sözlerinde yediğim,içtiğimiz bazı maddelerin faydalarından ve yaşam içerİsinde oluştulmuş yeme içme şekillerinin faydalarından bahsediliyor bunların mahiyeti nedir ben bugün tıbben de bunların faydalarının kanıtlandığını okudum, inceledim bu işin Sırrı nedir?
Değerli büyüğüm bu soruları affınıza sığınarak soruyorum, bilginizin ve vereceğiniz cevapların beni çok fazla aydınlatacağını düşünüyor sizlere hürmetlerimi sunuyorum.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin'ın cevaben yazdıkları :
Sayın Burçin Hanım,
Kıymetli yavrum,
1-) O yaşadığın manevi güzelliğin hep devam etmesi için ölümüne karar vermen gerekiyor. Öyle bir karar vereceksin ki hayatta hiçbir şey seni yolundan çeviremeyecek. Bu şekilde her gün değil, her an o güzelliği yaşayacaksın.
2-) Ben polisiye kitapları ilkokul üçe kadar okudum. Baş sayfalarda sıkılırdım, sona geçerdim. İlkokul üçte kesin karar verdim. Bu polisiye kitaplar dedim çoluk çocuk işi. Ben ilkokul üçe gelmişim, hala bu saçmalarla vakit mi geçireceğim? Sonra ciddi kitaplara yöneldim. Dört hanımın yazdığı “20. Asrın Işığında Müslümanlık” kitabını iki yüz kere okudum. Rilke’nin “Genç Bir Şaire Mektuplar”ını iki yüz kere okudum. Şimdi de Sabri Tandoğan’ın Gönül Sohbetleri’ni okudukça okuyorum, en az yüz kere oldu. Ama doyamıyorum.
Değerli yavrum, kitap böyle okunur. Sen kitap okumuyorsun, kitaplarla oynuyorsun. Bu seni nereye götürür bilmem.
3-) Sabır, bir konuda karar vermek ve onu ne bahasına olursa olsun devam ettirmektir. Senin yapında bir insanın aşık olacağını da hiç sanmıyorum. Biriyle birkaç kere çıkarsın, sonra usanıverirsin. Oysa bir insanı sevmek, bir aşkı yaşamak için yüz yıllık bir ömür çok az. Sen önündeki oyuncaklarla oyun oynayan bir çocuk gibisin. Birini bırakıp birini alıyorsun. Bu durumda ben ne diyebilirim…
4-) Bu gıda meselesi televizyonlarda program yaptığını sanarak ukalılığın en büyüğünü gösteren kimselerin marifetleri. Peygamber Efendimiz her gün Hira mağarasına çıkarken yanına biraz kuru ekmek, biraz su alırdı. Benim tanıdığım nice manevi büyükler var ki ömürleri ekmek ve su ile geçmiştir.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla...