Kıymetli yavrum,
Ne idüğü belirsiz bir adam çıkıyor, Milletime hakaret ediyor, iftira ediyor. Böyle yaptığı için de, milletine ihanet ettiği için de Nobel armağanına layık görülüyor. Ne yazık ki Türkiye’de gazeteler onu alkışlamak, onu göklere çıkarmak için yarışa giriyorlar. Yine yazık ki adına İslamcı denen gazeteler bile (ki onlara Müslüman demeğe dilim varmıyor) çarşaf gibi yazılarıyla bu çirkin şakşakçılığa öncülük ettiler. Bunlara televizyonlar da ekleniyor. Adı “objektif haber veriyor”a çıkan bir kanal Orhan Pamuk geliyor bayrağını kapan koşsun, onu karşılasın diyor. Yarabbi, bunları da mı duyacaktık, bunlara da mı şahit olacaktık, pek gücüme gitti. O gün oturdum hıçkıra, hıçkıra ağladım.
Sayın Banu Avar’la ise iftihar ediyoruz. O bize Nobel armağanıyla pompalanan dünyadan habersiz, Türkçe bilmeyen bir zavallıyı yazar diye yutturmaya çalışan Stockholm’deki maskaraların yüzüne tüküren medar-ı iftiharımız. Onunla gurur duyuyoruz. Benim ecdadıma hakaret eden, benim şehitlerimin kemiklerini sızlatan bir insana sağdan sola kadar bir takım zavallı şaşkın ördekler övgüler yağdırırken, alkışlar tutarken, Banu Avar isimli yiğit insanımız mertçe karşı koydu. Onu yürekten alkışlıyoruz. Avrupa birliği adı altında toplanan hizmetçi kılıklı karılarla, genelev çaycısı suratlı adamlara kırgınlığımız ebediyyen bitmeyecek. Onların peşinde yalakalık yapanları da asla affetmeyeceğiz.
Vatanına, öz değerlerine, kültürüne sahip çıkan siz çok değerli evlatlarıma en derin, en içten selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun.