Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Hayatın gerçeklerine yüz çeviremeyiz.
Gönderen : Hülya
Tarih : 12/9/2016 10:56:48 AM


.


Merhaba efendim,
Nasılsınız? Sizin yazılarınızı hergün okuyup gelen ve sizin verdiğiniz cevaplardan kendime dersler çıkarıp yeni hayata başlamış bir çocuk gibi öğrenmeye çalışıyorum. Efendim ben insanları anlamakta zorlanıyorum. Neden biz kendimizden başkasını düşünmez olduk, bize bu benciliği yaptıran ne anlamıyorum. Oysa "ben" değil "biz" demeyi öğrensek, hayat daha kolay olacak her konuda. Çünkü ben ne zaman "ben" dediysem kaybettim, "biz" dediğimizde hep kazandım. Ama bunu çok ağır geçen yaşamımda aldığım derslerle geç de olsa öğrenmişimdir inşallah.
Sizi hergün düşünmekle kalmıyıp, karşı lokantada sabah 9 döner takıp usta döner kestikce, ah Sabri Bey gelse de gidip yesek diyorum. Ama inanın siz olmadığınız için hiç gitmedim. Kendinize çok iyi bakın ellerinizden öpüyor, bütün gönül dostlarına sevgi ve "biz"li bir dünya diliyorum. Tek elin nesi var, çift elin sesi var.


--------------------------------------------------------------------------------


Sayın Sabri Tandoğan Efendii Hz!nin cevaben yazdıkları :


Sayın Hülya Hanım,


Kıymetli yavrum, mailinde toplumun bugünkü durumuna işaret ederek biz neden böyleyiz diyorsun. Başka nasıl olabilirdik? Nice yıllardır hep içimize, ailemize, örfümüze, adetlerimize, inaçlarımıza zehir akıtıldı. Toplumun dili olması gereken radyolar, televizyonlar, gazeteler birkaç istisna dışında ele geçirildi. Bu zehir akıtılış halen devam ediyor. İnsanları televizyon kanalları, gazete sayfaları esir aldı. Duymaz, düşünmez, anlamaz, idrakine varmaz, muhakeme etmez, mukayese yapmaz hale getirdi. Şu üniversite denilen mekanların haline bakın. Hiçbirinde gerçek anlamda bilimsel araştırma yok. UNESCO bilimsel araştırma yapan dünyadaki beşyüz üniversitenin sıralamasını yaptı. Bunların içinde birtek Türk üniversitesi yok. Bu şartlar altında insanlarımızdan ne bekliyebiliriz? Gayet tabi yüz kişi ismini yazdıracak, derse iki kişi gelecek. Bugün Türkiye’de insanlar ne yaptıklarının, neyi istediklerinin farkında bile değiller. Bir kör döğüşüdür gidiyor. Sizler de yavrum, bir işe başlarken sosyal şartları, ekonomik şartları gözönünde bulundurmak zorundasınız. Senet mi alınacak alın, para mı alınacak alın, birtakım romantik laflar bir işyerini döndürmeye yetmiyor. Değerli yavrum, bir söz vardır: “Her çağ kendine uygun müesseseler yaratmak zorundadır”. Ben, olaya böyle bakıyorum. Hayat tecrübem bana bunu emrediyor.


Benim ortaokulda bir arkadaşım vardı. Yıllar sonra SSK Genel Müdürlüğü’nden Danıştay’a üye olarak gelmişti: Nuri Madazlı. Kendisini çok severim. Bir sözü vardır, hoşuma gider, fazla tevazu gösteren insanlar için, “Aman kardeşim dikkatli ol, bu kadar tevazu gösterme. Sonra çevrendeki insanlar sahi sanırlar” derdi. Siz de biraz piyasa şartlarını da gözönünde bulundurarak hareket edin.


Birşey söylesem inanır mısın, Filamingo’nun dönerini öyle özledim ki, rüyalarıma giriyor. İnşallah yine beraber yemeği Allah nasip eder. Özlemle gözlerinden öper, selam, sevgi ve saygılarımı sunarım.



Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]