Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: İnsanlar, inançları kadar vardırlar ve yaşıyorlardır
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 3/9/2007 7:21:14 PM


Sayın Melek Kara,


8.3.2007 tarihli mailinizi aldım.


Kıymetli yavrum, daha lisede okumuştuk. Bir değerli şairimiz


 


“Meydana düşen kurtulamaz seng-i beladan”


 


diyordu. Hepimiz çeşitli sıkıntıların, çeşitli üzüntülerin, dertlerin, ıstırapların, hastalıkların, çamur atmaların, iftiraların, yanlış anlaşılmaların muhtabıyız. Çünkü biz insan olarak bu dünyaya keyif çatmaya, göbek atmaya gelmedik. Adam olmaya geldik. Yontulmaya, işlenmeye, yunup, yıkanmaya, tekamül etmeye geldik. Mesele bunlarda değil yavrum. Önemli olan bunların karşısında ya miskince, salakça, iffetsizce teslim olup başını çuvala uzatmakta, veyahut kanının son damlasına kadar mertçe, yiğitçe, erkekçe, insanca, efendice, onurlu bir şekilde direnebilmekte. Valery sorar, “Mukavemetin nedir?”. İnsanlar dirençlerine göre bir değer kazanır veya kaybederler. Başlarını çuvala sokanlar ve onları sokturanlar ebediyyen hayat savaşını kaybetmişlerdir. Önemli olan ne bahasına olursa olsun yaşamak değildir. Önemli olan onurlu bir şekilde mukavemet gösterebilmektir. Önemli olan gerektiği zaman bir bardak su gibi ölümü karşılayabilmektir. Ben, onursuz bir hayat yaşayacaksam, içine tüküreyim o hayatın. Benim için hayatta tek büyük değer direnebilmek, savaşabilmektir. Benim çocukluğumda Ankara radyosu vardı, tek kanal. Bir şarkı söylerlerdi, beş yaşında dikkatimi çekmişti. Ömür boyu unutmadım.


 


“Bir neş’e yarat hasta gönül,


Sen de biraz gül”


 


Kusura bakmayın, sözlerinizin hiçbirine katılmıyorum. Bunlar, inancını kaybetmiş bir insanın hezeyanlarından başka birşey değil. Oysa siz, inanan güzel, çok güzel, dünya güzeli bir insansınız. Size bu yanlış, bu hasta fikirlerini aşılayanlar hep çevredeki adi ruhlu, alçak insanlar. Ne olursunuz, çok rica ediyorum. Şu çevre, etraf kompleksinden kendinizi kurtarın. Faik Canselen hocamızın ki Ankara Gazi Lisesinde müzik hocamızdı, bize sıkça söylettiği bir marş vardı, kendi bestelemişti:


 


“Yürü, bu yol şeref, zafer yolu


Karşında bekliyor seni tanyeri


Yürü, atıl, devir karanlığı


Durma yürü, haydi ileri”


 


Allah bin kere razı olsun. O mübarek hocalarımız bizi böyle yetiştirdiler. Ölenlere Allah rahmet eylesin.


Hayır yavrum, biz bu dünyaya başlarını çuvala sokanlar gibi olmak için gelmedik. Onlara bu emri verenler gibi olmak için gelmedik. Biz, ya onurlu bir hayat yaşayacağız, ya onurlu bir şekilde öleceğiz. Son nefese kadar mücadeleyi bırakmayacağız. Sağın, solun, etrafın sahte değer yargıları, saçma sapan sözleri için sol omuzumuzu yukarı kaldırıp, canları cehenneme, bize ne bunlardan, ben mücadele etmeye geldim, ben, çarpışarak ölmeye geldim diyeceğiz. Hayat o zaman anlam kazanır. Sevgili Melek Kara, biz bütün ömrü bir cephedeymiş gibi yaşayacağız.


Selam, sevgi ve saygı ile.


 


Sabri Tandoğan


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

İnsanlar, inançları kadar vardırlar ve yaşıyorlardır Yazan Melek Kara
Cvp: İnsanlar, inançları kadar vardırlar ve yaşıyorlardır Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]