Sayın Hocam

Evrendeki her şey maddelerden canlılara kadar atomlardan oluşmaktadır.Aynı dünya gibi insanın da %70 i sudur,yani bildiğimiz 2 Hidrojen atomu ile 1 oksijen atomunun birleşmesinden oluşur.İnsanı oluşturan diğer atomlar da toprakta olan atomlarla aynıdır.

Atomlardan meydana gelen bir vücutla, havadaki atomları soluyor, besinlerdeki atomları yiyor, suyun atomlarını içiyoruz. Gördüklerimiz ise gözümüzdeki atomlara ait elektronların fotonlarla çarpışmasından başka bir şey değil.  Dokunarak hissettiklerimiz de cildimizdeki atomların eşyalardaki atomları itmesinden ibaret.

Atomu mucizevi kılan, olağanüstü küçük boyutu ve sahip olduğu özelliklerdir. Bir atomun çapı milimetrenin milyonda biri kadardır. Boyutları böylesine küçük olan atom hakkında bir başka şaşırtıcı gerçek ise  büyük bir kısmının boşluktan meydana gelmesidir. Atomun %99,99 u boşluktur. Geri kalan ise atom altı parçacıklar olarak nitelendirdiğimiz proton, nötron ve elektronlar oluşturur.20. yüzyılın başlarında İngiliz fizikçi Sir Arthur Eddington bu gerçeği şu şekilde ifade etmiştir:

Bir masada oturuyorum ve bu yazıyı yazıyorum. Ancak bu  masayı tarif ettiğimde, bilim dilinde benim anladığım, bunun bir hayalet olduğudur. Bu masa aslında, büyük bir kısmı boşluktan oluşan atomlardan meydana gelmiştir.

Dolayısıyla evrendeki herşeyin çok büyük bir kısmı boşluktur. Ancak elektronların atom çekirdeği etrafında inanılmaz hızdaki dönüşü ve atomu oluşturan parçaların birbirlerini itmelerini ve çekmelerini sağlayan  temel kuvvetlerin çok hassas dengesi sayesinde biz her şeyi sabit ve dolu bir şekilde görürüz.Hayatı oluşturan temel şey dönüşümdür.Kendi içimizde ve dışımızda inanılmaz bir hızda dönüşüm olmaktadır. 

Evrendeki dönüş kavramı ise dünya ölçüleriyle karşılaştırıldığında akılları durduracak boyutlardadır.

Örneğin dünya kendi ekseni çevresinde saatde 1670 km hızla döner.Ses hızının 1224 km olduğu düşünülürse bu oldukça büyük bir hızdır.
Dünyanın güneş etrafındaki hızı ise saatde 108.000 km dir.Bu da merminin hızının yaklaşık 60 katıdır.

Güneş sistemi ise daha ilginçtir.Güneş sisteminin galaksi merkezi etrafındaki dönüş hızı 720.000 km dir.
İçinde 200 milyar yıldızı bulunduran Samanyolu galaksisinin uzay içindeki hızı ise 950.000 km.dir.
Evrende sistemler büyüdükçe hızlar artmaktadır.Evrende Samanyolu gibi 100 milyar civarında galaksi bulunduğu tahmin edilmektedir Bu galaksiler içinde insan aklının alamayacağı sayıdaki yıldızlar inanılmaz hızlarla hem kendi içlerinde hem de bağlı olduklar sistemler etrafında dönmektedirler.Hatta bazen galaksiler birbirlerinin içinden geçmektedir.

Kuran'da bu gerçek üzerine yemin edilmektedir "Dönüşlü olan evrene and olsun" (Tarık suresi,11.ayet)

Ancak bu dönüşüm öylesine hassas bir denge üzerine kuruludur ki evrendeki tüm gezegenler birbirini hem çekmektedir hem de itmektededir.Çok küçük bir miktarda bir sapma bile evrendeki tüm oluşumu altüst ederdi ve evren yok olurdu.

"Allah biri diğeriyle tam bir uyum  içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman olan Allah'ın yaratmasında hiçbir çelişki ve uygunsuzluk  göremezsin. İşte gözünü  çevirip-gezdir; herhangi bir bozukluk ve çarpıklık görüyor musun?" (Mülk Suresi, 3.ayet)

Hayatda mucize diye bir şey yoktur, tabii bütün yaşamı bir mucize olarak görmediğiniz sürece.

Hürmetlerimi ve sevgilerimi sunar, ellerinizden öperim.

Ömer Erkul

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :