.
GERÇEĞİN SAĞI SOLU OLMAZ
Geçenlerde bir ekranda gördüm. Bir fakültede, sözüm ona sağcı, solcu diye adlandırılan memleket gençleri birbirlerine saldırdılar. Ölesiye. İçim sızladı. İkisi de benim evladım. Allah esirgesin. Dikkat ettim, iki tarafın sopası da rengi ile, uzunluğu, kalınlığı ile tıpa tıp birbirinin aynı idi. Aynı şer kuvvet bu sopaları hazırlıyor, sonra birbirlerinin kafalarını kırsınlar diye, iki tarafa da veriyordu. Bu hususa değinen olmadı. İyinin, güzelin, doğrunun, temiz, asil, büyük, yüce olanın sağı, solu olur mu? Birileri bu kavramları icat ettiyse bize ne? Biz niye sahip çıkıyoruz? Hayatı, insanı, varoluşu bilmeyen bir takım geri zekalılar çıkıyor, ortaya hasta ruhlarının, gelişmemiş kafalarının ürünü olan bazı saçmalar koyuyorlar, biz de irdelemeden, düşünmeden mal bulmuş mağribi gibi onların üstüne atlıyor, sahip çıkıyoruz. Niye..? Kimlerin oyununa geldiğimizin farkında mıyız? Bir zamanlar sağcılıkla Müslümanlık özdeş gibi gösteriliyordu. Kırk yıl önce. O zaman da çok tuhafıma giderdi. Gizli bir oyun sezerdim. Bugün de aynı şeyi düşünüyorum, iki kere iki dört ederse, bunu söyleyen sağcı mı olur, solcu mu? İyinin, güzelin, doğrunun sağcısı, solcusu olmaz. Bu saçmalarla kafalarını dolduranların Allah yardımcısı olsun. Bugün dünyada hayranlıkla seyredilen sanat eserleri, bilimsel buluşlar, manevi yücelikler, gözleri kamaştıran pırıl, pırıl yaşantılar, uygarlığın yüzakı kişilikler, hayatı aydınlatırken, bunların sağla, solla ne ilgisi vardı? İnsan olmanın ölçüsünü, İslam’da, Kur’an-ı Kerim’de ve Hadis-i Şeriflerde bulmaktayız. Hadis-i Şerifler, Kur’an-ı Kerim’in yorumu ve açıklaması olarak kıyamete kadar, onunla birlikte insanlığa ışık tutacaktır. Dünyada hiçbir edebiyatçı, beş altı kelimelik veciz bir ifade ve kısa anlatımla ciltler dolusu fikri anlatan hadis-i şerifler ile boy ölçüşemez. Denizde giderken tereddüde düşen bir gemi kaptanının pusulaya göre hareket etmesi gibi, bizim pusulamız da Kur’an’dır, Hadistir, Sünnet-i Seniyyedir. Allah’ın ve Resulünün buyrukları doğrultusunda hareket eden, yazıp konuşan kimseden Allah razı olsun.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Rahmet ve Şefaat Gani Gani Onun ve Hakka Göçen Yakın Dostlarının Üstlerine Olsun.