Efendim
Öncelikle vermiş olduğunuz cevap için çok teşekkür ederim.
Geçmişten günümüze değişen hiçbir şey yok.
Mütareke döneminin önde gelen işbirlikçi devlet adamları ve aydınları nasıl ihanet içerisinde ise bugün de bu rolü üslenen kişiler aynı ihanet ve işbirliği içindedirler.Bakın o dönemin hainleri o zamanlar neler söylemişti:
Sadrazam Tevfik Paşa:
- “Ankara, Serv Antlaşmasını kabul etmelidir.”(4.11.1920)
- “Anadolu’yu boşaltmaları karşılığında, Trakya Yunanlılara bırakılabilir.” (19.09.1921 )
Sadrazam Salih Paşa:
- “İngiltere’ye direnip durmak gereksiz ve tehlikelidir.” (20.08.1921)
Hariciye Nazırı Sefa Bey:
- “Hükümet Ermenilere toprak verilmesini kabul ediyor.”(29.01.1921)
Adliye Nazırı Ali Rüştü:
- “General Paraskevopulos’un ordusu, şimdi sürat ve şiddetle harekata devam eyleyecek olursa, birkaç haftada Ankara Surları önünde bulunacaktır. Yunan ordusunun başarısı için dua ediniz. Bu ordu bizim ordumuzdur.” (12.07.1920)
Nazır Rıza Tevfik:
- “Anadolu direnişi bir blöftür. Avrupa medeniyeti Anadolu’yu bu zararlı haşereden temizleyecektir. Hüküm galibindir. Medeniyeti temsil eden İngiltere gibi bir devlete itiraz etmek küstahlıktır.” (18.10.1920)
İzmir Valisi Kambur İzzettin:
- “Yunan kuvvetlerinin özel bir tören ve saygı ile karşılanması....” (26.05.1919)
Adana Valisi Abdurrahman:
- “Ayaklanma için sebep yoktur. Fransızlar bizim iyiliğimizi istiyorlar.”(05.11.1920)
Yazar ve Nazır Ali Kemal:
-“Ankara’dakilerin Yunanlılara hala meydan okumalarına çılgınlıktan başka bir sıfat verilemez. Yunanlılarla aramızda akılca da, ilimce de, kuvvet bakımından ve her açıdan bu kadar fark varken onlarla muhabereye girişilemez.” (07.08.1920)
- “Avrupa ile başa çıkmayı asırlardan beri Asya’nin hangi kavmi başardı ki biz başarabilelim.” (06.02.1921)
Yazar Refi Cevat Ulunay:
-“Türkler kendi güçleri ile adam olamaz. İngilizler elimizden tutup bizi kurtaracak.”(21.05.1919)
-“Milliyetçi hareketi yok etmek, millet için var olma meselesidir. O alçaklara karşı çıkanlar, dine, halifeye, milliyete unutulmaz hizmette bulunmuş olacaklardır.” (04.04.1920)
Divitli Eşref Hoca:
- “İngilizlere meydan okuyoruz. Bu en büyük küfürdür.” (1920)
İslam Yüceltme Derneği:
- “Yunan ordusu halifenin ordusu sayılır. Hiç de zararlı bir topluluk değildir. Asıl kafası koparılacak mahlukat Ankara’dadır.” (1920)
Edirne Tem’in gazetesinden:
- “Müftü Hilmi Efendi, Selimiye camii’inde hürriyetin ve adaletin saygıdeğer temsilcisi olan Venizelos hazretlerinin sağlığı için güzel bir dua okumuş ve hazır bulunanlar şükran duygularını belirterek duaya katılmışlardır.” (13.08.1920)
Şimdiki hainler Türk milletinin sessizliğini kendi ihanetleri için bir güç kaynağı olarak görüyorsa çok yanılıyorlar.Her toplumun içinden hainler çıkar, ancak bu millet hiç bir zaman tutsak edilmemiştir, edilmeyecektir.
Sevgi ve saygılarımı sunar ellerinizden öperim.
Oğuz Gürkan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır Yazan Oğuz Gürkan
Cvp: Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır Yazan Sabri Tandoğan