Selamunaleyküm,

Efendim en son mailimde kendimi uzlete çektiğimi yazmıştım. Sizin tabirinizle de sessizliğin sesini dinlemeye çekilmiştim. Ama hergün sitemizi takip ettim. Bugün yazma ihtiyacını hissetim en son gelen maillerde beni tetikledi bugün bende benzer duygular içindeydim sizlerle paylaşmak istedim. Kıymetli cevabınızı okuduğumda kendimi daha iyi anlamış olacağım şimdiden teşekkürler hem kendim için hem de lütfedip okuyacak olan gönül dostlarına faydalara vesile olması duasıyla efendim. Bir yakınım için bügün erkenden hastaneydik. Hani bazen yaşamda birden ince tellerde yürümek başlar acizliğinizi, garipliğinizi ta içinizde hissedersiniz. Yüce Yaratanla daha bir yakınsınızdır. Yürekten dualar edersiniz aslında kalabalıklar içinde ne kadar yanlız olduğunuzu sadece "O" ve siz olduğunuzu hatırlarsınız.Yakîn olmak.Hak'ka yakin olmak, kula yakin olmak. Muhtaçlık esasına dayalı. Bu gibi durumlarda insanın mahremine girebileceği bir yakının olması ne kadar önemli eşimiz veya bir can dostumuz olmalı hayatta. Hastane işlemleri yapan memurun arkasındaki panoda "Çalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden rahat yaşama yollarını alışkanlık haline getirmiş milletler önce haysiyetlerini ve daha sonra istikballerini kaybetmeye mahkum olurlar. Mustafa Kemal."vecizesi yazıyor. Hemen kalemi kağıdı çıkarıp not ediyorum.Yüce Atamıza rahmet okuyarak Allahım bizi şuurlandır diyorum.Birey olarak kendime kutsallar için neler yapmalıyım sorusunu soruyorum.Cevap vecizede. haysiyetli yaşamak ve bir Nene hatun şuuruna sahip olmak. Hüznü dağıtmak ve de kendimizi mutlu etmek için Kale'ye gittik. Ankara manzaralı bir konağa girdik burayı çok seviyorum.Saat 11.00 kimse yok. Siparişlerimizi verdik.Yakınım yemek tercih ediyor ben simit ve çay.Önümüzde cami minaresi yükseliyor, kalenin burçlarında şanlı bayrağımız dalgalanıyor ardında gittikça betonlaşan ve kocaman olmuş Ankara.Sela okunuyor bizde şehitlerimiz için ,ölmüşlerimiz için ,yakınlarımız için dualar ediyoruz. Çalan klasik müziğin kesilmesini bekliyorum eğer kesmezlerse hemen kalkıp gitmeyi düşünüyorum.Ortam bana çok keyif versede eğer büyük yasaya saygı yoksa ne anlamı kalır ortamın.Sesi çokça kısıyorlar.Servis elemanına tamamen kapatmalarının daha iyi olacağını söylüyorum.Tamam diyor.İçimden kendime aferin diyorum. Bunu birey olarak herkesin yeri geldiğinde kutsallar adına vatan, din, bayrak v.s yapacak birşeyleri mutlaka çıkar diye yazıyorum. Ortam bizi çok mutlu etti.Antika mobilyalarla döşenmiş olan içplanda çocuklar gibi hoşuma giden herşeye dokundum beğendiğim koltuklara oturdum.Yediğim en pahalı Ankara simiti ve ismine aldanıp canım ayva tatlısı siparişim gelince üzerine dökülmüş çikolata sosa şaşkın şaşkın bakmak ve hayal kırıklığı içinde katledilmiş olduğunu gördüğüm zavallı ayva tatlısına haketmediği parayı ödemek bile mutluğumu bozamadı. Ben bugün hüznün yerine mutluluğu satın almıştım çünkü. Çok kıymetli büyüğüm. Bu yazdığım satırların aralarında sizin eğitiminiz var.Siz can suyusunuz. İnsanın hangi kaynaktan beslendiğinin çok önemli olduğunu öğrendim hayatta. Yüce Kur'an ve sünnet ışığında yaşamak.Allahın çizdiği sınırlar içinde yaşamak.Yüce Yaratan sağlıklı ömür ihsan etsin siz ana kaynak bizlerde onlardan uzanan "kendim için diyeyim cılız" kollarız. Sizin yazılarınızı okuduğumda şövalye ruh havasına giriyorum.Donkişot oluyorum. Ama maalesef donkişot gibi hayali değirmenlerle değil çarpışılacak o kadar çok gerçek alan var ki. Sonsuz hürmetlerimle............

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :