.

Merhaba sevgili gönül dostlarım.

Efendi Hz. Sabri Babamız buyuruyor:

"Bir gün fetihten sonra, Fatih rüyasında Eyüp Sultan Hazretleri’ni görür. Hazret kabrinin yapılmasını ister. Durumu hocasına açar, beraber Eyüp’e giderler. Şimdi Defter-i Hakanî’den anlatıyorum. Mezara geldikleri zaman (tabi o zaman dümdüz bir toprak olmuştu) Akşemseddin Hazretleri Fatih’e döner, “İşte sultanım Hazret burada yatıyor. Başucu şurası, ayak ucu burası” der. Kazma ile toprağı açmaya başlarlar. Cenazeye yaklaşıldıkça Akşemseddin Hazretleri kazmaları durdurur, mübârek beden incinmesin diye toprakları elleriyle almaya başlar. Hazret beyaz kefeni ile yatmaktadır. Genç Fatih’in gözlerinden yaşlar gelir. Büyük bir heyecan içinde eğilir, mübârek ayaklarından öpmek ister. Birden ayakların geri çekildiğini görür. Fatih hem üzülür, hem ağlar, hocasına sarılır. “Efendim çok üzgünüm, beni ayaklarından öpmeme lâyık görmedi.” der. Akşemseddin Hazretleri genç padişahı teskin eder. “Sultanım, siz ulûlemr’siniz. Mübârek sultan edeben ayaklarını çekti” der."

Diye açıklıyor çok değerli büyüğümüz. Burada çook ince sırlar var. OKUMAK GÜZEL AMA ÜZERİNDE DÜŞÜNMEK TEFEKKÜR ETMEK İNSANIN UFKUNU AÇAR. Ufkunu açar ne demek ki?. İÇİMDEN ÖYLE GELDİ. BİR GÜZELLİK YAŞADIYSAK YERİ ZAMANI GELDİ O DA KARŞIMIZA ÇIKIYOR. Bir güzelliği yaşadıysak vakti geldi mi sabahın ilk ışıkları gibi karşımıza çıkıyor. Çıkması için önce saygı sevgi son derecede ön safta olacak. Bunu okuyunca yine değerli büyüğümüzü hatırladım.

Bu yaklaşımından edeben bir yanına bile yaklaşıp bir fotoğraf çektiremedim. ÖYLE BİR SAYGISI VARDI Kİ ANLATAMAM. O saygı hep geride bu ruhu besledi. Hayatta yaşamasını sevmesini bağrına basmasını öğretti. Biz nasıl hayatı bağrımıza basardık? Yine sevgi saygı aklıma geldi. SEVEN İNSAN SAYGIYI DA HİÇBİR ZAMAN ARKA SIRAYA KOYMAYACAK. Canım babamız sevgiyle saygı at başı gider derdi. DEMEK Kİ BİR AKSAMA OLDU MU OLMUYOR.

Hayatta en büyük başarı insanı kazanmak... İnsan nasıl kazanılır? İnsan sevgiyle saygıyla kazanılır. CANIM BABAMIZ BU FAKİRİ ÖYLE KAZANDI...

Bunca emeğinden sonra son zamanlarında RÜYAMDA BU FAKİRDEN ÇÖREK İSTEDİ. Bu rüyayı bir manevi büyük anneye anlattım. ve ziyaretine gitmemi söyledi. Ve çörek pişirip gitmemi söyledi. Canım babamıza gittim karşılıklı çok güzel iki buçuk saat sohbet ettik. CEVAPLARI BAZEN BERABER VERİYORDUK. Canım Babamızla çayımızı içerek çöreklerimizi yedik. Bu harika çöreğin arkasından tatlı gider dedi. Ve arkasına kestane şekeri yedik. GELECEĞİM ZAMAN BABACIM BİZLERE ALLAHIN İLMİNİ VERDİNİZ MUSADE EDERSENİZ AYAKLARINIZIN ALTINI ÖPEYİM DEDİM. Değerli büyüğümüz hocamız mürşidimiz ne münasebet yavrum dedi. O zaman babacığım öptüm diyeyim dedim. Öyle diyebilirsin yavrum dedi. Ve müsaade etmedi. Burada saygının ne kadar ön safta olduğunu fark ediyorum. Seven insan sevdiğinin düşüncesine de edebine de saygı duyacak. Eğer bir yerde kaçamaklık oldu mu olmuyor. Bu manevi yolda sevgi saygı edep çok ön saflarda.

 O meziyete ulaşmak için bu üç unsura rivayet gösterilmesi gerekiyor. Gösterilmezse nasıl olur? Olmaz efendim olmaz. Bu manevi yolda bu sabır işi. O İSTEMEZSE İSTEYENE KADAR BEKLEMEK ŞART. BUNLAR ÇOK İNCE İŞLER, ZEKA İŞLERİ. Örneğin bir çocuğun sağlıklı doğması için dokuz ay on gün beklenmesi gerekiyor. Ana rahminde. Beklemedi mi sorun çıkıyor.

Bir akrabanın torunu altı aylık doğmuş. ÇOCUK ÇOK KÜÇÜK DÜNYAYA GELMİŞ. VE KULAKLARI DUYMUYORMUŞ. Ameliyat olacakmış. Bu olayda çok hikmetler var. Bu durumlar çok şey anlatıyor. MANEVİ YOLDA TEKAMÜL İÇİN GÜZELLİKLERİN GELİŞMESİ ÇİÇEKLENMESİ İÇİN SABIR ŞART. E, BEKLEMESEK NE OLUR? İŞTE ÇOCUKTA VERDİĞİMİZ DURUM OLUR. TEKAMÜL ETMEMİŞ DURUMLAR SORUN GETİRİR. NASIL ÇOCUK DÜNYAYA GELECEĞİ ZAMAN ANNEDE RAHATSIZLANMA OLUR. O NUN GERÇEKLEŞMESİ İÇİN O SANCI ŞART. VE SONRA SEVİNÇ GÖZ YAŞLARI MUTLULUK ORTAYA ÇIKAR. Bu durumlar hikmetler çok şey söyler düşünebilene ... Anne son ana kadar bekliyor. Manevi büyük te böyle oluyor. Sabırla o kapıyı aşkla beklemek... Sağa sola sapmamak nefse uymamak.

Nefs kötülüğü emreder, işte git der çal kapıyı... Hayır edeple o kapı çalınmazsa açılmaz on kere git yine açılmaz. Edeple gelen lütufla döner... Bu kelamda çoook hikmetler gizli. Bu hikmetleri anlamamız için bazı hikmetlere yaklaşmak gerekiyor. BU DÜNYA BU HAYAT HİKMETLER ALEMİ... BUNU GÖREN SABREDEN ŞÜKREDEN KANAT EDEN HİKMETE ULAŞIR...Manevi yol kıldan ince kılıştan keskin. Manevi büyüklere ölüm yok onlar hep yaşadı güzellikleri edebi saygıyı sevgiyi. İlikleriyle kemikleriyle yaşadı. Ve yaşatmaya devam ediyor. Bütün güzellikler onların himmetiyle oluyor. Çok şükür manevi büyük ne derse o oluyor. Rahmetini bereketini kesmiyor üzerinden çok şükür. Yaşamak çok güzel bir şeylerin farkına vararak yaşamak. Yaşadığımız zaman bir anlamı oluyor. Yaşadıklarım yıllarca onu gösterdi... Yaşadıklarımızın muhasebesi idrak açıyor. Bu da bizim güzellik alemiyle rabıta kurmamızı sağlıyor... İŞTE O ZAMAN HAYAT RENK DOLUYOR ŞİİR DOLUYOR. Hayat zaten bir şiir değil mi? ONU OKUYABİLENE... HAYAT SEVGİ SAYGI İNCELİK ZARAFET EDEP HOŞ GÖRÜ... SABIR ŞÜKÜR KANAAT. BUNLARI YAŞADIĞIMIZDA ORTAYA BİR ŞİİR ÇIKIYOR. BİR SENFONİ... BİR AŞK ÇIKIYOR...

Rabbim edeple kapıları çalmayı nasip etsin amin. Bu güzel ilim tacını takmayı RABBİM nasip etsin. O taç, yaşantı diyorum...

EFENDİ HZ. SABRİ BABAMIZA YAKINLARINA SELAM OLSUN. HİMMETLERİ HER DAİYM ÜZERİMİZE OLSUN.