Saygıdeğer Üstâdım,
Hürmetle muhabbetle merhaba! :)
İslâm tarihinin uzak kaldığımız bazı bölümlerine uzak kalışın farkındalığı ile ilgi duyuyorum. Buna bağlı olarak, Şubat ayı içinde "Aşkın Velâyeti: İmam Rıza" isimli İran yapımı 20 bölümlük bir diziyi vcd seti hâlinde seyretme imkânı buldum. Şiî dünyasının imâmet anlayışı içinde özel bir yere sahip sekizinci imam Ali bin Mûsâ'nın (Rahmetullahi Aleyh)hayatı anlatılıyordu dizide.. Tarih dersi alır gibi bu diziyi seyretmeye (aslında okumaya) çalıştım 20 saatlik seyir boyunca.. Senaryosunun tarihi veriler üzerine muhteşem biçimde kurgulanması kadar filmin teknik altyapısı ziyâdesiyle tatmin ediciydi..
Evet, İslâm tarihinde Hz. Osman'ın ve Hz. Ali'nin suikast sonucu şehit edilmelerinden başlayarak büyüyen fitnenin farkındalığından Âlemi İslâm olarak uzak kalmışız.. Bu fitnenin çığ gibi nasıl büyüdüğü ve neleri altına alarak günümüze kadar ulaştığından habersiz kalmışız.. Dolayısıyla, bugünü sağlıklı olarak değerlendirmekte sıkıntı içindeyiz..
İşte, İmam Rızâ'nın hayat hikâyesi kendi içinde, atası Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin çilekeş devirlerinden kalan büyük fitnenin Abbasîler dönemindeki ateşinden bahsediyor.. İnsan, bu tarîhî hikâyede Ali bin Mûsâ'dan Peygamberimizin kokusunu almakta güçlük çekmiyor.. İmam Rızâ'nı (Ali bin Musa) iktidar mücâdelesi veren çıkar çevreleri için nasıl en büyük tehlike olarak algılandığı çok dikkat çekici.. İktidar peşinde koşanların her türlü mukaddesatı ayaklar altına almaktan kaçınmayışları ve bunun ibretlik hikâyesi anlatılıyor...
Diziyi seyrettikten sonra, muhtelif yazılı kaynaklardan bilgi toplamaya çalıştım.. Gördüm ki İmam Rızâ gibi kendinden sonra gelen oğlu (dokuzuncu imam) İmam Muhammed Kâzım da babasıyla aynı kaderi paylaşmış.. İkisi de, daha önce gelenlerden bazılarıyla sonra gelenler de zehirlenerek öldürülmüşler... Dünyevî iktidar, uhrevî iktadara kafa tutma cüretini gösterince hiçbir şeyden çekinmez olmuş.. Bir taraftan Resulullah'a salâtüselam göndermiş; diğer taraftan onun torunlarını ortadan kaldırmak için "Yezid" kesilmiş... Sonra da cenâze namazlarına katılarak timsah gözyaşları dökebilmiş..
Kısaca, İslâm dünyası büyük fitnelerin içinden geçerek kırık dökük bugünlere ulaşmış.. Bugünlerin ve yarınların fitnesinden emin olmamız için Cenâbı Allah biz mümin kullarına her yönden ihtiyaç duyduğumuz yardımı bağışlasın.. Bizi eksiklerimizden lutfuyla arındırsın..
En kalbî saygılarımla,
Kardan Adam
Not: Sevgideğer Ağustos Çıkmazı'na bundan önceki mesajımıza gösterdikleri ilgi ve eksik etmedikleri teşekkürleri için ayrıca teşekkürler...
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Herşeyin başı aşk Yazan Kardan Adam
Cvp: Herşeyin başı aşk Yazan Sabri Tandoğan
Cvp: Herşeyin başı aşk Yazan Sabri Tandoğan