.
Saygıdeğer Büyüğüm,
Hürmetle ellerinizden öpüyor, gönül dostlarına da sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Çok teşekkür ederim efendim. Verdiğiniz cevabı düşünüyor anlamaya çalışıyorum. Bu arada düşüncelerimin arasına başka bir soru girdi. Gönlün ihtiyaçları nelerdir?
Sonsuz sevgi ve saygılarımla...
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın “Hattat”,
Efendim, gönül alemi “letaif” den olduğu için onun kendine has özel gıdaları vardır. Sevgi, saygı, edep, incelik, tevazu, zarafet, estetik, güzellik, hoşluk, sabır, şükür, kanaat, şefkat, yardım, merhamet, başkaları için yaşamanın güzelliğine ulaşabilmek, nefsini müslüman edebilmek, her zerreden zikredenin Allah olduğunu bilmek, her sıfatta mevsuf olanın Allah olduğunu bilmek, her vücutta mevcut olanın Allah olduğunu bilmek, gördüğü her zerreden en az elli beş mana çıkarabilmek ve bunlar gibi daha nice güzellikler...Ama en önde geleni hangisi derseniz ben sevmek ve sevilmek derim. Her şey ondan sonra geliyor. Büyük Türk hikayecisi Sait Faik, “Her şey, bir insanı sevmekle başlar” der. O bir kişide başlayan sevgi saf, temiz, nezihse büyür, büyür, o kadar büyür ki... yeryüzündeki tek istisna olmadan bütün insanlar, bütün hayvanlar, bütün nebatat, bütün eşya ve cemadat onun sınırları içinde kalır. O sevgi o kadar kutsal bir değerdir ki, ondan çıkan titreşimler galaksilere kadar ulaşır. Seven sevilir, bunun istisnası yoktur. Tek taraflı sevgiler sağlıksız bir dünyanın ürünüdür. Gerçek sevginin önünde kimse duramaz ve ona hiçbir şey engel olamaz.
İnsanoğlu kendi ihtiraslarını, kıskançlıklarını, hodbinliklerini, kabalıklarını, tahakküm duygularını, hükmetme iştiyakını, insanları avucunun içine alma hastalığını sevgi sandığı sürece kendini hep aldatacak, ömür boyu aldatacaktır. Ve aldanışların en kötüsü, en çirkini insanın kendi kendisini aldatmasıdır. “İnan Haluk, ezeli bir şifadır aldanmak” diyenler, ebedi bir hüsran içinde yaşayacaklardır. Eğer, bir sevgi büyümüyorsa, genişlemiyorsa, yavaş yavaş bütün kâinatı kaplamıyorsa o sevgi değil, sadece o şahsın nefsinin azgınlığıdır. Sevgi, büyüktür, yücedir, saftır, temizdir, nezihtir, asildir. Her gerçek sevgi sonunda Allah’a ulaşır. Yunus Emre,
“Ete kemiğe büründüm,
Yunus diye göründüm”
der. Her gerçek sevginin sonunda
“Ballar balını buldum
Kovanım yağma olsun”
denir. Ve en sonunda insan sevmenin, sevilmenin, ebedi güzelliğe ulaşmanın sarhoşluğu içinde
“Aşk gelicek cümle eksikler biter”
der. Ve sadece Allah rızası için bembeyaz, tertemiz, çıkarsız, menfaatsiz, hesapsız, kitapsız sevgiler insanı öyle arıtır, öyle temizler, öyle yüceltir ki insan bir melek gibi yaşadığı hayatını en güzel şekilde noktalar.
“Sevginle gireceğim toprağa
Sevginle çıkacağım topraktan”
der. Allah, böyle bir sevgiyi bize de, tek istisna olmadan, yeryüzündeki bütün insan kardeşlerimize de nasip etsin.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Allah'ın Selamı Rahmeti Onun ve Hakka Göçen Ailesinin Üstlerine Olsun.