Bir milletvekili arkadaşım anlatmıştı. Bir gün belinden rahatsızlanır, gitmediği doktor kalmaz, çare bulamaz. Bir dostu der ki, Belediye Hastanesi’nde çok kıymetli bir fizikçi var, ona git, muhakkak faydasını görürsün. Tedavi başlar. Bir gün tedavi sırasında hastane personelinin şöyle bir konuşmasına şahit olur. “Birazdan top atılacak, iftar için peynir ekmek alacağız, bir de çay kaynatıp içeceğiz.” Çok merak ediyorum, çayın kaynaması için belediyeden aldığımız elektriğin hesabını yarın Allah’ın huzurunda verebilecek miyiz acaba? Olayı işittiğim zaman gözyaşlarımı tutamadım. Yarabbi şu ruh asaleti, şu mânevi güzellik ne ürpertici bir olaydı. Şimdiki zamanda insanlar söze değil, davranışa bakıyorlar. Dil ile öğüt vermek kolaydır, iş fiili ile örnek olmaktır. Geçenlerde radyo dinliyordum, bir hanımefendi anlatıyordu. Kocam Bağ-Kur emeklisi, ayda şu kadar emekli maaşı alıyorum. Söylediği rakam, o kadar ama o kadar azdı ki, huzurunuzda tekrarlamaya teeddüp ederim. Sözlerine şöyle devam etti. “Allah’ım! Sana sonsuz şükürler olsun. Bana bu nimeti verdin. İki günde bir, bir şişe süt alıyorum, bir ekmek alıyorum, acıktıkça ekmeğimi süte batırarak karnımı doyuruyorum.” Tekrar ediyordu. “Allah’ım! Sana sonsuz şükürler olsun, olmayanlara da ver Yarabbi.” Hanımın konuşması bittiği zaman gözlerim dolu dolu olmuştu.
Önemli olan, hayatta her şeye rağmen temiz, dürüst, efendi kalabilmektir. Şu şöyle, bu böyle diye başkalarının kusurlarını, ayıplarını, yedi düvele ilân edeceğimize, kendimizin minicik de olsa bir hayırın, bir güzelliğin peşinde olabilmesi, daha mertçe, daha yiğitçe bir hareket değil midir? Sanırım yarın âhiret âlemine intikâl ettiğimizde, bizden sorulacak olan da bu değil midir? Ne olur gece yatarken ellerimizi açsak, sadece anamıza, babamıza, âhirete intikâl eden akrabalarımıza değil, bütün insanlar için dua edebilsek. Allah’ım desek, yeryüzünde ne kadar hasta varsa, sen onlara şifâ ver, güçsüzlere derman, borçlulara edâ nasip eyle. Istırap çekenlerin sen yardımcısı ol Yarabbi, diye dua etsek. Yeryüzündeki bütün insanları, hayvanları, bitkileri, eşya ve cemâdâtı Muhammedî bir aşkla kucaklayabilsek. Doğru yoldan ayrılmışlar için, günaha gömülmüşler için, hayır dua edebilsek ne kaybederiz.
Selam, saygı ve sevgiyle...
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhları Şad Olsun.