.
Selam, hürmet ve sevgilerimle efendim...
Yıldız
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz.'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Yıldız Hanım,
Kıymetli yavrum, tarih boyunca insanların üzerinde durdukları bir konuyu ele almışsın. Fiziksel güzellik mi, mana güzelliği mi? Tabi şahsa göre değişiyor. Siz benim fikrimi sormuşsunuz. Onun için ben de kendi düşüncelerimi anlatacağım.efendim, bir atasözü vardır: “Çirkin ile bal yenmez, güzel ile taş taşı” derler. Derler ama ben öyle düşünmüyorum. Eğer fiziksel güzelliği olan bir insan mana güzelliğinden mahrumsa bu neye yarar? Herhalde tahammül edilmez bir durum olur. Fiziksel güzelliği mana güzelliği tamamlamıyorsa ona ne kadar tahammül edilebilir? Güzel ama kaba, güzel ama saygısız, küstah, güzel ama edepten yoksun, güzel ama zerafet ve incelikten mahrum bir insan bana göre hiç tahammül edilemeyecek, çekilemeyecek, taşınamayacak bir insandır. Fiziksel güzelliğe üç beş günde doyulur. Ama mana güzelliğine bir ömür boyu da o ilişki sürse doyulmaz, bıkılmaz, usanılmaz. Bilakis o ilişki her gün yeni anlamlar, yeni güzellikler, yeni ihtişamlar kazanır. Benim görüşüm bu. Bu çağda bu görüşün pek taraftar toplayacağını da sanmıyorum. Ama neylersin ki ben böyle düşünüyorum. Bir nişan, bir nikah haberi duyuluyor. İlk sorulan soru şu: “Kız güzel mi, oğlan zengin mi?” İnanın bu soru beni tiksindiriyor. Utanç verici bir soru. Sanki kadında tek meziyet güzellikmiş gibi. Ben hayatımda öyle güzel hanımlar gördüm ki on dakika sonra onlarla yan yana olmak bir çile, bir ıstırap oluyor. Küstah, saygısız, edepten mahrum, incelikten uzak bir kadın isterse dünya güzeli olsun insana eksi elektrikten başka ne verebilir? Kıymetli yavrum, sorduğun için bunları anlatıyorum. Katılıp katılmamakta özgürsün. Karar senin. Yeni maillerini bekler, selam, sevgi ve saygılarımı sunarım.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhşları Şad Olsun.