.
Senelerce, senelerce evveldi, annemle “radyo temsil kolu” sanatkarlarının oynadığı bir piyesi dinliyorduk. Piyeste bir kadın veremin son devresindeydi. Ölmek üzereydi, başucunda kocası sevgiyle, şefkatle, saygıyla ona bakıyordu. Kadın bir ara tükürmek için küvet istedi. Kocası derhal kalktı, kenarları mavi çizgili beyaz bir küvet getirdi, kadın aldı, belki de bu ciğerlerinden gelen son tükürüştü. Küvete baktı, baktı ve tebessüm ederek kocasına döndü “Bak sevgilim dedi, beyaz zemin üzerinde kırmızı ne kadar güzel yakıştı, nefis bir kompozisyon ortaya çıktı.” O zamanlar beş altı yaşlarında bir çocuktum, aradan bunca yıl geçti ama o piyesi unutamadım. Yarabbi o ne ruh yüceliği idi. Son nefesini bile estetik bir platform içinde güzelliklerle vermek istiyordu. Her zaman onu saygıyla andım. Evet, değerli yavrum, güzellik gerçekten kainatın altın anahtarıdır. Dileyelim ki bizim de, bütün insan kardeşlerimizin de ömrü son nefesimize kadar hep güzelliklerle geçsin. Evet, güzel görüp güzel düşünelim ve hayatımızdan zevk alalım.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla...