“Ferhat Usta, Ferhat Usta
Neden güzellik ağlatır insanı”
Belki binlerce defa okudum, bu mısraın güzelliğine doyamıyorum. O anda içimde coşup taşan duygularımı bir insanla paylaşmak ihtiyacını duydum. Yanıma baktım, bir hanım vardı. Kısa boylu, çirkin, çarpık çurpuk, tıpkı Picasso’nun resimlerindeki gibi ağzı bir tarafta yüzü bir tarafta bir kadın (eğer ona kadın denirse). Ama duygularıma hakim olamıyordum. Ona döndüm, “Hanımefendi, ne muhteşem bir sergi, değil mi?” dedim. O hanım, ağzını yüzünü büsbütün çarpıttı, tam Picassovari bir pozla, lütfen, tenezzülen “Olabilir” dedi. Bu olabilir kelimesi ağzından bir küfür gibi çıkmıştı. Hiçbirşey demedim, başımı önüme eğdim, ordan uzaklaştım. Ama o içimdeki pırıltılar, renkler birdenbire söndü. Karanlıklar içinde kaldım. Duygularım, o coşup taşan, kabına sığmayan duygularım bir anda sıfırlandı. Bu anımı hiç unutmam. Hep hatırlarım. Demek ki duygular ve düşünceler herkesle paylaşılmıyor. Özdemir Asaf,
“Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmazdı”
derdi. Demek ki iletişimde en önemli nokta kelimelere dökülmezden evvel gözlerin, kalplerin birbiriyle anlaşmasıdır. O rabıta kurulmadan duyguların, düşüncelerin kelimelere dökülmesi ne kadar çirkin oluyor.
Selam, saygı ve sevgi ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Rahmet ve Şefaat Gani Gani Onun ve Hakka Göçen Ailesinin Üstlerine Olsun.