Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Mana yolunun ölçüden, ahenkten güzel Hak aşıklarına selam olsun...
Gönderen : Sabri Babadan Selam
Tarih : 1/20/2017 10:25:15 AM


.


Kıymetli yavrum,


Yıllarca önceydi. İstanbul’da Göztepe’de Sahrayı Cedid’de bir Hayri Öğüt babamız vardı. Dünya güzeli bir insandı. Bir insan bakışı ancak bu kadar güzel, temiz, nezih ve etkileyici olabilirdi. Kış günü bile insanın içini ısıtırdı. Birden dünyamız değişirdi. Çevremiz inanılmaz güzellikte renklerle, ışıklarla, gül­lerle dolardı. Biz de o zaman Faruk Nafiz gibi,



Gülmezse yüzün, bahçelerin kalbi kan ağlar


Güllerle dolar, seni görse gülerken dağlar”


derdik.


Nice yıllar geçti aradan; ama hâlâ o bakışlar, yalnızlığımda, garipliğimde, kimsesizliğimde ışıklar serpiyor gönlüme, elimden tutuyor, bana dost, bana arkadaş, bana yâr oluyor. İşte Paşa Dede, edep, zerâfet, incelik, kibarlık kavramlarına, yepyeni mânâlar katan dünya güzeli bir insan. Onun yanında zaman du­rurdu. Onun yanında sonsuzluğu teneffüs ederdim. Onun ya­nında gökyüzü daha mavi, ağaçlar daha yeşildi. Tepeden tır­nağa bir sevgi bütün benliğimi kaplardı. İşte Ömer Efendi Hoca, gülüşü, sabahın ilk ışıkları gibiydi. İnsana huzur veren, güzellik veren. Abdest alırken ona bakmaya doyamazdım. O başlı ba­şına bir estetik olayıydı, seyrine doyum olmazdı. Ona bakarken kalbinizin en derin köşesinde, bir titreşim olurdu, ürperirdiniz. Giydiği içliğinin kıvrılışındaki, abdest alışındaki güzelliği, inceliği ve zarâfeti hiç ama hiç unutmuyorum. Sanki o an yaşayan, maddi varlığı olan, beden sahibi bir insan değildi. Beyaz bu­lutların arasından süzülüp gelen bir melekti sanki. Allah nasip etti, gönül âleminin niceleriyle görüşmek nasip oldu. Ellerinden öpmek, sohbetlerinde bulunmak, o inanılmaz güzellikteki mâ­nevi havayı solumak nasip olduğu için, Yüce Rabbime her an şükrediyorum. Necip Fazıl’ın tabiriyle; “Ölçüden, ahenkten daha güzel olanlar, mânâ yolunun büyükleri, bastıkları yerde ebedi hasat olanlar” daha ilk görüşmenizde gönlü­nüzdeki bütün negatifleri yuyup yıkayanlar, hayatın özü, varo­luşun en güzel çiçekleri değil miydiler? Hayat onlarla güzeldi. Yaşamak onlarla anlamlıydı. İnsanı, “içinde kendisi olmayan bir âleme götürüyorlardı”, hepsinin ayrı ayrı özellikleri olmasına karşın ortak özellikleri edepti, incelikti, saygı, sevgi, hoşgörü, tevâzu, sabır, kanaat ve şükürdü. Onlar dikeni olmayan gül gibiydiler. Onlar yeryüzünün en güzel yıldızlarıydılar. Geceler onlarla aydınlanıyor, gündüzler onlarla ışıyordu. O güzeller güzeli insanların hiçbiri ne Oxford’ta, ne Cambridge, ne de Sorbonne’da okumuşlardı. Onlar; edep, haya, incelik ve irfan okulundan mezun olmuşlardı. Onlar, “sevmek en güzel huyum” diyenlerdi. Bana göre gerçek kültür, o irfana, o inceliğe, o edep, hayâ ve zerâfete ulaşabilmekti.



Selam, saygı ve sevgi ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Allah Ondan ve Hakka Göçen Ailesinden Razı Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]